قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لِكُلِّ نَبِيٍّ دَعْوَةٌ دَعَا
بِهَا فِي أُمَّتِهِ فَاسْتُجِيبَ لَهُ وَإِنِّي أُرِيدُ إِنْ شَاءَ اللهُ أَنْ
أُؤَخِّرَ دَعْوَتِي شَفَاعَةً لِأُمَّتِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ. (م)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) ،" هر
بر بيغمبرين بر دعاسى واردركى ، اونونلهاؤمتى حقندهدعا أتمش و قبول اولنمشدر .
إنشالله بنده دعامى قيامت كونونده اؤمتمه شفاعت أتمك إيجن صكره يه براقمق إستيورم
."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Her bir peygamberin bir duâsı vardır ki, onunla ümmeti hakkında duâ etmiş ve kabul olunmuştur. İnşallah ben de duâmı kıyâmet gününde ümmetime şefâat etmek için sonraya bırakmak istiyorum.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 17 Şaban 1440 Fazilet
Takvimi
“MUHAMMED MUSTAFÂ, ALLÂH’IN RESÛLÜ VE İNSANLARIN EFENDİSİDİR”
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri buyurdular:
“Arab’ın ve Acem’in (Arap olmayanların) en faziletlisi olan Resûlullâh’ın (sallallâhü aleyhi ve sellem) fazîleti hakkında rivâyet olunanların birkaçını yazarak, âhiretteki kurtuluşa vesîle kılmak istedim. Ancak ben sözlerimle onu medhediyor değilim, bilakis onun vesîlesiyle kendi sözlerimi medhediyorum...
Şüphesiz Muhammed (sallallâhü aleyhi ve sellem), Allâh’ın resûlü ve Âdemoğlunun efendisidir. Kıyâmet gününde tâbîleri ve ümmeti en çok olacak peygamberdir.
Allah katında, evvelkilerin ve sonrakilerin en keremlisi, en değerlisidir.
Kabrin kendisine açılacağı ilk kimsedir. İlk şefâat edecek ve şefâati ilk kabul olunacak olandır. Cennetin kapısını ilk çalacak olan ve Allâh’ın da kapıyı açtıracağı ilk kimsedir.
Kıyâmet gününde, -altında Âdem (a.s.) ve ondan sonraki ümmetler olduğu hâlde- hamd sancağını taşıyacak olan odur.” Şu sözleri buyuran da odur:
“Ben Abdülmuttalib oğlu Abdullah oğlu Muhammed’im. Muhakkak Allâhü Teâlâ bütün mahlûkâtı yarattı ve beni onların en hayırlıları içerisinde kıldı. Sonra onları iki fırkaya ayırdı ve beni en hayırlı fırkada kıldı. Sonra onları kabilelere ayırdı ve beni en hayırlı kabîlede kıldı. Sonra onları evlere ayırdı ve beni en hayırlı evde kıldı. Ben onların ev ve nefis cihetinden en hayırlısıyım.”
“İnsanlar tekrar diriltildikleri zaman ilk çıkacak olan benim. İnsanlar Allâh’ın huzuruna çıktıkları zaman, onların imamı benim. Sustukları zaman onların hatîbi (sözcüsü) benim. Hapsolundukları zaman, onların şefâatçisi benim. Ümid kestikleri zaman, onların müjdeleyicisi benim. Kerem sancağı ve cennetin anahtarları o gün bendedir.Hamd sancağı o gün bendedir. Rabb’im katında ben, Âdemoğlu’nun en keremlisiyim. Saklı yumurtalar gibi bin hizmetçi benim etrafımda dolaşır.”
“Kıyâmet günü olduğu zaman ben, peygamberlerin imâmı, onların hatîbi ve onların şefâatlerinin sâhibi (şefâatçileri) olacağım, bütün bunları övünmek için söylemiyorum.”
“Arab’ın ve Acem’in (Arap olmayanların) en faziletlisi olan Resûlullâh’ın (sallallâhü aleyhi ve sellem) fazîleti hakkında rivâyet olunanların birkaçını yazarak, âhiretteki kurtuluşa vesîle kılmak istedim. Ancak ben sözlerimle onu medhediyor değilim, bilakis onun vesîlesiyle kendi sözlerimi medhediyorum...
Şüphesiz Muhammed (sallallâhü aleyhi ve sellem), Allâh’ın resûlü ve Âdemoğlunun efendisidir. Kıyâmet gününde tâbîleri ve ümmeti en çok olacak peygamberdir.
Allah katında, evvelkilerin ve sonrakilerin en keremlisi, en değerlisidir.
Kabrin kendisine açılacağı ilk kimsedir. İlk şefâat edecek ve şefâati ilk kabul olunacak olandır. Cennetin kapısını ilk çalacak olan ve Allâh’ın da kapıyı açtıracağı ilk kimsedir.
Kıyâmet gününde, -altında Âdem (a.s.) ve ondan sonraki ümmetler olduğu hâlde- hamd sancağını taşıyacak olan odur.” Şu sözleri buyuran da odur:
“Ben Abdülmuttalib oğlu Abdullah oğlu Muhammed’im. Muhakkak Allâhü Teâlâ bütün mahlûkâtı yarattı ve beni onların en hayırlıları içerisinde kıldı. Sonra onları iki fırkaya ayırdı ve beni en hayırlı fırkada kıldı. Sonra onları kabilelere ayırdı ve beni en hayırlı kabîlede kıldı. Sonra onları evlere ayırdı ve beni en hayırlı evde kıldı. Ben onların ev ve nefis cihetinden en hayırlısıyım.”
“İnsanlar tekrar diriltildikleri zaman ilk çıkacak olan benim. İnsanlar Allâh’ın huzuruna çıktıkları zaman, onların imamı benim. Sustukları zaman onların hatîbi (sözcüsü) benim. Hapsolundukları zaman, onların şefâatçisi benim. Ümid kestikleri zaman, onların müjdeleyicisi benim. Kerem sancağı ve cennetin anahtarları o gün bendedir.Hamd sancağı o gün bendedir. Rabb’im katında ben, Âdemoğlu’nun en keremlisiyim. Saklı yumurtalar gibi bin hizmetçi benim etrafımda dolaşır.”
“Kıyâmet günü olduğu zaman ben, peygamberlerin imâmı, onların hatîbi ve onların şefâatlerinin sâhibi (şefâatçileri) olacağım, bütün bunları övünmek için söylemiyorum.”
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1, m. 44)
Hicrî: 17 Şaban 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder