25 Nisan 2019 Perşembe

AZAPTAN KURTULMANIN YOLU



عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: أَمَرَنِي رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ أَقْرَأَ بِالْمُعَوِّذَاتِ دُبُرَ كُلِّ صَلَاةٍ. (د)
عقبه بن عمردان روايت اولندى ، او ده دكى : رسول الله صلى الله عليه وسلم بانه هر ( فرض ) نمازين آرقاسنده معوضاتى ( إخلاص ، فلاق و ناس سوره لرنى ) اوقومامى أمر أتدى ."
Ukbe bin Âmir’den (r.a.) rivâyet olundu, o dedi ki: “Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem bana her (farz) namazın arkasında muavvizât’ı (İhlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini) okumamı emretti.” 
(Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî:   16  Şaban   1440  Fazilet Takvimi

AZAPTAN KURTULMANIN YOLU

 
Ömer bin Abdülazîz (rahimehullâh) halîfe olduğunda, Tâbiîn’in büyüklerinden Muhammed bin Kâ‘b Hazretlerini çağırtarak, ona: “Azaptan kurtulmanın yolu nedir? Bana söyle.” dedi.
O da: “Müslümanların yaşlılarını baba, seninle yaşıt olanlarını kardeş, yaşça senden küçük olanlarını evlad mertebesinde gör; ihtiyarlarına hürmet göster, seninle yaşıt olanlarına merhamet et ve küçüklerine şefkat eyle.” buyurdular. (Nehcu’s-Sülûk)
 
NAMAZIN MEKRUHLARINDAN
 
Namazın içinde sağa sola bakmak.
Elbise veya vücut ile oynamak.
Secde yerindeki taşları temizlemek.
Elini böğrüne koymak.
Bir yerini bir veya iki defa kaşımak (Namazda burun akıntısını –ameli kesîr olmayacak şekilde- silmek, yere akıtmaktan evlâdır).
Özürsüz bağdaş kurmak.
Kor hâlindeki ateşe karşı namaza durmak.
Bir kimsenin önünde, başı üzerinde, sağında, solunda arkasında veya elbisesinde, bakan kimsenin kolayca görebileceği canlı resmi varken namaz kılmak.
Gerinmek, esnemek, Parmak çıtlatmak.
Tahiyyâtta ayak parmaklarını dikip, ökçelerinin üzerine oturmak.
Kaynaklarını yere koyup dizlerini göğse çekerek veya elleri yere koyarak oturmak.
Yenisi ve güzeli varken eski ve kötü elbise ile kılmak 
(Müstehap olan her zaman âdet olanı giymektir).
-Erkekler için- başı açık kılmak.
Secdede veya secde dışında elinin veya ayağının parmaklarını kıbleden çevirmek.
Cemâatle namaza duracağında önünde yer varken safa girmeyip arkada durmak.
İnsan yüzüne karşı kılmak. 
(M. İlmihal, Fazilet Neş.)
Hicrî:   16  Şaban   1440  Fazilet Takvimi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder