23 Mart 2013 Cumartesi

UHUD GAZVESİ



Hadîs-i Şerîf, :  “Uhud (Harbi) günü bir kişi, Resûlullâh’a (s.a.v.), ‘Ben öldürülürsem, nerede olurum?’ diye sordu. Resûlullah (s.a.v.) ‘Cennette...’ buyurdu. Bunun üzerine o kişi elindeki hurmaları attı ve şehid oluncaya kadar savaştı.” (Hadîs-i Şerîf, Kuzâî, Şihâbü'l-Ahbâr)
Hicrî: 11 Cemâziyelevvel 1434   •Fazilet Takvim

UHUD GAZVESİ


Hicretin üçüncü senesinde Mekke'deki müşrikler toplanmışlar, üç bin kişilik bir ordu ile Medîne-i Münevvere'ye, Uhud dağının civarına kadar gelmişlerdi.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) yedi yüz sahabî ile şehir dışına çıktı. Abdullah bin Cübeyr’i elli kadar okçu ile bir derenin ağzına gönderdi. “Buradan düşmanın hücumu beklenir, sakın benden emir almadıkça ayrılmayınız!” diye tenbih buyurdu.

Savaş neticesinde düşman ordusu fena halde bozuldu. Abdullah’ın maiyyetindeki erler, düşmanın tamamen bozulmuş olduğunu sanarak arkalarına düşmek istediler, amirlerinin emrini dinlemeyerek dağıldılar. Düşman bunu görünce İslâm ordusunun sol tarafına hücum etti. İslâm ordusunda ansızın bir mağlûbiyet yüz gösterdi. Bu esnada Hz. Hamza ile daha birçok sahâbe şehid düşmüştü.

Fahr-i Âlem Efendimiz (s.a.v.), harp meydanında  yanlarında birkaç zat ile kalmıştı. Mübarek dudağı yarılmış, bir mübarek dişi kırılmış, zırhının iki halkası kırılıp gülden daha latif olan nezih vücûduna saplanmıştı. Hattâ, bir aralık Peygamber Efendimiz'in şehid olduğuna dair bir şayia da çıkmıştı. Bu esnada Resûl-i Ekrem'in üzerine saldıran düşmanları, Hz. Ali geri dönmeye mecbur ediyor, Hz. Sa'd bin Ebî Vakkas da düşmana ok atıyor, Nesibe adındaki muhterem bir kadın da, vücûdu kanlar içinde kaldığı halde savaşa devam ediyor, Hz. Peygamber'i düşmanlarına karşı müdâfaaya çalışıyordu.

Fahr-i Âlem Efendimiz'in şehid edildiğine dair olan haberden dolayı ashâb-ı kiram şaşırıp büsbütün perîşân olmuş ve dağılmışlardı. Halbuki, Resûl-i Ekrem Hazretleri Hak Teâlâ'nın muhafazasında olarak harp meydanında idi. Bunu ilk defa Ka'b bin Mâlik Hazretleri gördü ve “İşte Resûlullah! Allâh’a hamd olsun sağ ve sâlim!.” diye nida etti. Bunun üzerine ashâb-ı kiram tekrar toplanmaya başladılar, düşman hücumlarını kırdılar.

Düşmanlar daha fazla savaşa cesaret edemeyip döndüler. Yirmi iki kadar ölüleri vardı. Müslümanların şehidleri ise yetmiş iki kadardı. Radıyâllâhu anhüm.
Hicrî: 11 Cemâziyelevvel 1434   •Fazilet Takvim


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder