Hadîs-i Şerîf, : Hz. Âişe (r.anhâ) buyurmuştur ki: “Hz. Hadîce’ye gıbta ettiğim kadar
hiçbir kadına gıbta etmedim. Zira Rabb’i, Resûlüne Hz. Hadîce’yi
cennette bir köşk ile müjdelemesini emir buyurdu.” (Hadîs-i Şerîf,
Sahih-i Buhârî)
Hicrî: 20 Rebîulahır 1434 •Fazilet Takvim
HATÎCETÜ’L-KÜBRÂ VÂLİDEMİZ
Hatîcetü'l-Kübrâ (r.anhâ) vâlidemizin babası Kureyş’in ileri
gelenlerinden Huveylid bin Esed’dir. Annesi ise Fâtıma binti
Zâidetü’l-Esmed’dir. Peygamber Efendimiz aleyhisselam henüz yirmibeş
yaşında idi. Hazret-i Hatîce de kırk yaşını geçmişti. Pek yüksek bir
ruha mâlik, pek şerefli bir hânedâna mensup olan Hz. Hatîce, Peygamber
Efendimizin muhterem refikası olmaya her cihetten lâyık idi.
Fahr-i kâinât Efendimiz (s.a.v.) bu hususu en evvel Hz. Hamza’ya
söylemişler ve o da Hz. Hatîce'nin pederlerine mürâcaat etmiş sonra Hz.
Hatîce’nin hânesinde nikâh meclisinde Ebû Tâlib de hâzır bulunmuşlar
idi.
Nebiyy-i Zîşân Efendimiz (s.a.v.), Hz. Hatîce ile evlenmiş, o mübarek
validemizi ilk refikası olmak şerefine mazhar buyurmuştur.
Resûlullah’ın (s.a.v.) peygamberliğinin onuncu senesi Ebû Tâlib vefât
etti. Ondan üç gün sonra Hz. Hadîce (r.anhâ) da dünyâdan göçtü. Bunların
vefatları Resûl-i Ekrem Efendimiz'i çok mahzun bırakmıştı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Hatice’den çok memnun idi. O hayatta
iken onun üzerine başkasıyla evlenmemişti. Onun hakkında: “... Bana
ondan daha hayırlı bir zevce nasîp olmadı. Beni kimsenin tasdik etmediği
bir zamanda o tasdik etti, benden herkes malını esirgerken o mallarını
bana cömertçe verdi, benim dünyâda bir dostum vardı, o Hatîce idi.”
buyurmuştur.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Hz. Mâriye'den doğan İbrahim adındaki
muhterem oğlundan başka bütün erkek ve kız evlâdı Hatîcetü'l-Kübrâ
Hazretleri'nden dünyâya gelmiştir. Evvelce Kasım adındaki mübarek oğlu
doğmuş, sonra da Abdullah adındaki muhterem oğlu ile Zeyneb, Rukiyye,
Ümmü Gülsüm, Fâtımâtü’z-Zehrâ adındaki kızları dünyâya gelmiştir. Kasım,
İbrahim, Abdullah Hazretleri daha çocuk iken vefat etmişlerdir. Resûl-i
Ekrem’den sonra yalnız Hz. Fâtımâ kalmış, o da altı ay geçmeden âhirete
irtihâl etmiştir.
Hicrî: 20 Rebîulahır 1434 •Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder