Ayeti Kerime: فَلَوْلاَ فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ لَكُنتُم مِّنَ الْخَاسِرِينَ Meali: “…Eğer sizin üzerinizde Allâh’ın fazlı ve rahmeti olmasaydı, muhakkak hüsrâna düşenlerden olurdunuz.” (Bakara Sûresi, âyet 64)
Hicrî: 6 Cemâziyelevvel 1434 •Fazilet
Takvim
MUAVENET-İ MİLLİYE’NİN GAZASI: Goliaht Nasıl Batdı?
Çanakkale harbinde İngiliz-Fransız donanması Gelibolu’da geceli
gündüzlü her tarafa ateş yağdırıyordu. Osmanlı bahriyesi Morto
limanındaki düşman zırhlılarına karşı bir torpido hücumu yapılmasını
kararlaştırmış; bu son derece zor ve tehlikeli iş için 29 Nisan 1915
günü “Muavenet-i Milliye” torpido muhribi vazifelendirilmişti.
Muavenet-i Milliye bütün ışıklarını söndürmüş, karanlık gecede
ilerliyordu. Muavenet-i Milliye ile İngiliz zırhlısının arasında 600
metre mesafe kalmıştı ki keşfedildi ve düşman gemisi, ışığını yakarak
Muavenet-i Milliye den parola soruyor, fakat kendi muhriplerinden biri
zannıyla üzerine ateş etmiyordu. Muavenet-i Milliye denizciliğin umumi
işareti ile devamlı ve telaşlı “Hazır ol, hazır ol!” cevabını vermekte
idi. Mühim bir haber tebliğ edecek gibi çekilen bu işaretler düşmanı bir
lahza tereddüde düşürmek ve gördüğü geminin kendi muhriplerinden biri
olması zannetirerek İngilizleri iğfal eylemek maksadıyla veriliyordu.
"Muavenet-i Milliye" düşman gemisine 200 metre mesafede takriben 15
saniye zarfında kovanlarının üçünü de boşalttı ve Goliath'ın teknesinden
semaya doğru korkunç bir alev sütunu yükseldi.
Torpillerin üçü de isabet etmiş, bir saat evvel Türk mevzilerine ölüm
saçan zırhlı bir dakika zarfında boğazın sularına gömülmüş gitmişti.
Goliath’ın Muavenet-i Milliye tarafından batırılışı, Kur'ân-ı
Kerîm’deki “Derken Allâh’ın izniyle onları tamamen bozdular, Dâvûd
Câlut’u öldürdü…” meâlindeki Bakara Sûresi'nin 251. Âyet-i kerîmesini
hatırlattı. Hz. Davûd, kimsenin karşısına çıkmaya cesaret edemediği
Calût’u sapan taşıyla öldürmüştü. Calût’un İngilizcesi Goliath olup kaç
bin sene evvelki şu tarihî hâdise Çanakkale’de bir defa daha tekerrür
etmiş, Muavenet-i Milliye koca Goliath’ı Morto limanında, Hz. Dâvûd’un
sapan taşlarına benzeyen küçük torpillerle deryanın dibine
göndermiştir.
Hicrî: 6 Cemâziyelevvel 1434 •Fazilet
Takvim
Muavenet-i Milliye (Osmanlıca: معاونت مليه ), Osmanlı Donanmasında 1910-1923 yılları arasında hizmet etmiş bir muhriptir. Çanakkale Savaşı esnasında 12 Mayıs 1915'i 13 Mayıs'a bağlayan gece Kraliyet Donanması ön-dretnotu HMS Goliath'ı gerçekleştirilmiş bir operasyon sonucunda batırmasıyla bilinmektedir.
İsmini, donanmanın güçlendirilmesi için kamuoyundan finans sağlanması amacıyla İstanbullu 28 işadamının öncülüğünde kurulmuş ve faaliyetlerini kısa sürede bütün yurda yaymış "Donanma-i Osmani Muavenet-i Milliye Cemiyeti"nden (kısa adı "Donanma Cemiyeti") almıştır. Muavenet-i Milliye bu cemiyet tarafından satın alınmış ilk gemidir.[1]
Türk Deniz Kuvvetleri'nin Muavenet-i Milliye den sonra gelen üç gemisine bu ilkinin şerefine Muavenet ismi verilmiştir.
1910'da Almanya'dan satın alınan Muavenet-i Milliye'nin gemi komutanlığını 1912'den itibaren kıdemli yüzbaşı Ahmed Saffet (Soyadı Kanunu ile Ahmet Saffet Ohkay) yürütmüştür. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girişinin ilk aylarında Karadeniz operasyonlarından görevlendirilen Muavenet-i Milliye, Çanakkale Savaşı'nın başlamasıyla bu cepheye yönlendirilmiştir.
Goliath'ın batırılması
Çanakkale Deniz Harekâtlarının kara ve deniz savaşları haline geldiği Çanakkale Savaşı ikinci aşamasında, 6-8 Mayıs 1915 arasında yapılan İkinci Kirte Muharebesi'nin de Türk zaferi ile sona ermesi ve Müttefik güçlerin geri püskürtülmesi ile Morto Koyunda büyük baskı altında kalan Fransız birliklerine destek amacı ile HMS Goliath ve HMS Cornwallis ön-dretnotları, beş destroyer takviyesinde, koyda konuşlandırılmıştı. Bunun üzerine bu filoya karşı bir harekat düzenlenmesine karar verildi.
12 Mayıs 1915 günü torpido uzmanı Alman
yüzbaşı Rudolph Firle ve iki astı Morto Koyu'nda bir keşif
gerçekleştirdiler ve akşam saatlerine doğru Muavenet-i Milliye'ye
binerek geminin torpido timine katıldılar. Geceyarısına doğru demir alan
Muavenet-i Milliye karanlıkta sessizce seyrederek destroyerleri aşmayı
başardı. Bu esnada destroyerlerden sadece birkaç yüz metre mesafeden
geçmiş ve bunlar tarafından farkedilmemeyi başarmıştır. İki savaş
gemisinden Goliath üzerine yaklaştığı esnada düşman gemisinin
gözetçileri anlık bir tereddütle "parola" sormalarını fırsat bilmiş ve
mümkün olan en yakın mesafeden üç isabetli torpido ateşlemiştir[2]. Torpidolar Goliath'ın zırhını delerek gemi içinde büyük bir patlama yaratmıştır. Goliath birkaç dakika içinde alabora
olmuş ve batmıştır. 700 kişilik mürettebatından kaptanı da dahil 570'i
askerce ölmüşlerdir. Çanakkale önündeki müttefik filosunun komutanı
sonradan not defterine "düşman madalyayı hak etti", sözlerini
yazacaktır.
Goliath'ın batırılışı İngiliz deniz kuvvetlerinin en üst komuta kademesinde bomba etkisi yaratmıştır. Bir gün sonra (14 Mayıs) haberin Londra'ya ulaştığı anda sürmekte olan kabine toplantısı yarıda kesilmiş, 15 Mayıs 1915 günü İngiliz deniz kuvvetleri komutanı (First Sea Lord) Amiral Fisher, komuta kademesinde yaşanan şiddetli tartışmalar sonrasında istifa etmiştir. Bu istifayı iki gün sonra (17 Mayıs) Bahriye Nazırı (First Lord of the Admiralty) Winston Churchill'in
istifası izlemiştir. Britanya'nın en modern savaş gemilerinden HMS
Queen Elizabeth Çanakkale cephesinden çekilmiş, kısa bir süre Triumph
savaş gemisinin Anzak koyunda ve Majestic savaş gemisinin Arıburnu'nda
Alman denizaltılarınca batırılmasıyla da cephedeki Müttefik deniz gücü
daha da zayıflamıştır. Deniz gücünün zayıflaması Müttefik kara
birliklerinin yararlandığı desteği azaltarak kara operasyonlarının
akıbetini temelden etkilemiştir.
Gemi kaptanı kıdemli yüzbaşı Ahmed Saffet ve yaklaşık 90 kişilik mürettebat İstanbul'a dönüşlerinde kahramanlar olarak karşılanmışlar, geminin Boğaz'a girişinde şerefine iki kıyıdaki bütün ışıklar yakılmıştır. Madalyalar ve nişanlarla ödüllendirilmişlerdir.
Soldan sağa; Alman yüzbaşı Rudolph Firle (Muavenet-i Milliye muhribinde torpido uzmanı), Yüzbaşı Ali Rıza Bey Sultanhisar torpidobotunun komutanı , Ahmet Saffet Ohkay (Muavenet-i Milliye muhribinin komutanı)
"Majestelerinin Gemisi"ni batıran Türk muhribi
Çanakkale Savaşlarında, Türk askerinin kahramanca mücadelesinin yanında, Türk deniz kuvvetlerinde yer alan ve sayıları pek fazla olmayan gemiler de önemli görevler üstlendi. Bunlardan birisi, "Muavenet-i Milliye" adlı küçük bir muhripti...
Türk askerinin yürekli, kahramanca mücadele edip kazandığı
Çanakkale Deniz Savaşları'nda "Muavenet-i Milliye" adlı küçük bir
muhribin savaşa yön veren manevrası hafızalarda pek yer almadı.
Çanakkale Savaşları'nın bir başka kahraman gemisi "Nusrat" kadar anılmayan bu küçük muhrip, İngilizlerin "Majestelerinin Gemisi" olarak tanımlanan "HMS Goliath"ı Morto Koyu'nda batırıp, savaşta önemli bir dönüm noktasını oluşturdu.
Bu kahraman gemi Almanya'da inşa edilip, 1909 yılında suya indirildi. 765 groston ağırlığında, 74 metre uzunluğunda ve 7.9 metre enindeki gemi, 17 bin 700 beygir gücüne sahip olup 26 knot hız yapabiliyordu.
O dönemde yaklaşık 6 aya yakın bir zaman Marmara Denizi'nde denizaltılarla mücadele eden "Muavenet-i Milliye" muhribi, ikinci Kirte Muharebesi'nde aldıkları yenilgi sonrası mevzilerinde sıkışan Fransız askerlerine destek olmak ve Türk askerlerinin taarruzunu önlemek amacıyla Morto Koyu'na gelen, yaptığı bombardımanla Türk birliklerine ağır kayıplar verdiren "HMS Goliath"ı batırmak için hazırlanan planda yer aldı.
Yapılan hazırlıkların ardından Alman komutan Kıdemli Yüzbaşı Rudolpf Firle, Yüzbaşı Ahmet Saffet Bey ile mürettebat, 90 kilogram barutlu 3 adet A-08 modeli Schwarzkopf torpidosunu kovanlara yükledi.
Çanakkale Savaşları'nın bir başka kahraman gemisi "Nusrat" kadar anılmayan bu küçük muhrip, İngilizlerin "Majestelerinin Gemisi" olarak tanımlanan "HMS Goliath"ı Morto Koyu'nda batırıp, savaşta önemli bir dönüm noktasını oluşturdu.
Bu kahraman gemi Almanya'da inşa edilip, 1909 yılında suya indirildi. 765 groston ağırlığında, 74 metre uzunluğunda ve 7.9 metre enindeki gemi, 17 bin 700 beygir gücüne sahip olup 26 knot hız yapabiliyordu.
O dönemde yaklaşık 6 aya yakın bir zaman Marmara Denizi'nde denizaltılarla mücadele eden "Muavenet-i Milliye" muhribi, ikinci Kirte Muharebesi'nde aldıkları yenilgi sonrası mevzilerinde sıkışan Fransız askerlerine destek olmak ve Türk askerlerinin taarruzunu önlemek amacıyla Morto Koyu'na gelen, yaptığı bombardımanla Türk birliklerine ağır kayıplar verdiren "HMS Goliath"ı batırmak için hazırlanan planda yer aldı.
Yapılan hazırlıkların ardından Alman komutan Kıdemli Yüzbaşı Rudolpf Firle, Yüzbaşı Ahmet Saffet Bey ile mürettebat, 90 kilogram barutlu 3 adet A-08 modeli Schwarzkopf torpidosunu kovanlara yükledi.
Bir adet yedek torpido da güverteye konuldu. 12 Mayıs günü saat 18.40'da demir alan muhrip, heyecan verici seyrine başladı.
Saatler 13 Mayıs gecesi 01.15'i gösterirken Hisarlık Burnu önlerine gelen geminin mürettebatı, 3 torpidoyu "HMS Goliath"a gönderdi.
Birinci patlamanın ardından, İngiliz gemisi sancak (sağ) tarafına doğru yatmaya başladı ve kısa bir süre sonra 570 mürettebatıyla Morto Koyu'nun karanlık sularına gömüldü.
Operasyonunun ardından, geri dönerek Soğanlıdere Koyu'na giren Muavenet-i Milliye muhribi, görevini başarıyla tamamladıktan sonra sabah 05.00 sularında Çanakkale önlerinde demirledi.
Goliath'ın batırılışı İngiliz donanmasını panikletti, boğazda Türk deniz kuvvetlerinin onurunu yükseltti ve HMS Queen Elizabeth zırhlısının savaş alanından geriye çekilmesine neden oldu.
Bu kahraman geminin süvarilerine altın liyakat, subaylara gümüş imtiyaz, erlere ise gümüş liyakat madalyaları verildi. Savaşın ardından Muavenet-i Milliye gemisinin kaderi ise savaştaki gibi parlak olmadı.
1923 yılında hizmet dışı bırakılan gemi, 1953 yılına kadar başarısına yakışmayacak işlerde kullanıldı, sonunda ise hurdacılara satıldı.
Saatler 13 Mayıs gecesi 01.15'i gösterirken Hisarlık Burnu önlerine gelen geminin mürettebatı, 3 torpidoyu "HMS Goliath"a gönderdi.
Birinci patlamanın ardından, İngiliz gemisi sancak (sağ) tarafına doğru yatmaya başladı ve kısa bir süre sonra 570 mürettebatıyla Morto Koyu'nun karanlık sularına gömüldü.
Operasyonunun ardından, geri dönerek Soğanlıdere Koyu'na giren Muavenet-i Milliye muhribi, görevini başarıyla tamamladıktan sonra sabah 05.00 sularında Çanakkale önlerinde demirledi.
Goliath'ın batırılışı İngiliz donanmasını panikletti, boğazda Türk deniz kuvvetlerinin onurunu yükseltti ve HMS Queen Elizabeth zırhlısının savaş alanından geriye çekilmesine neden oldu.
Bu kahraman geminin süvarilerine altın liyakat, subaylara gümüş imtiyaz, erlere ise gümüş liyakat madalyaları verildi. Savaşın ardından Muavenet-i Milliye gemisinin kaderi ise savaştaki gibi parlak olmadı.
1923 yılında hizmet dışı bırakılan gemi, 1953 yılına kadar başarısına yakışmayacak işlerde kullanıldı, sonunda ise hurdacılara satıldı.
Muavenet'in batırdığı HMS Goliath, nam-ı diğer Majestelerinin Gemisi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder