Hadîs-i Şerîf, : “Din kardeşi kendisine bir şey anlattığı zaman diğer kardeşin sükût
etmesi (dinlemesi) mürüvvetten (hukuka riâyet ve ahlaktan)dır.”
(Hadîs-i Şerîf, Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 2 Cemâziyelevvel 1434 •Fazilet
Takvim
İlim Öğrenmenin Adabından: SUAL SORMAK
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) bir mecliste huzurunda bulunanlara
nasihatta bulunduğu sırada bir ârâbî gelip “Kıyamet ne zaman?” diye
sordu. Resûlullah (sözünü kesmeyip) konuşmasına devam buyurdu.
Oradakilerin kimi “Resûlullah ârâbînin ne dediğini işitti, ama suâlinden
hoşlanmadı.”; kimi de “Belki işitmedi.” dedi. Resûlullah (s.a.v.)
nasihatını bitirdikten sonra
“O kıyameti soran nerede?” diye sordu. Ârâbî,
“İşte benim, yâ Resûlallah!” dedi. Bunun üzerine
“Emânet zayi edildi mi, kıyameti bekle,” buyurdular. Ârâbî 'Emâneti
zayi etmek nasıl olur?' diye sorunca Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “İş
ehil olmayan birine verildi mi, kıyameti bekleyin” buyurdu.
İmâm-ı Buhârî Hazretleri bu hadîs-i şerîfi Sahih’inde, ilimle alâkalı
kısımda da zikretmiştir. Bu hadîsi şerh eden âlimler, buradan hoca ile
talebesi arasındaki münasebetlerin nasıl olması gerektiğine dair bazı
hükümler çıkarmışlardır. Buhârî şârihlerinden Umdetü'l-kârî müellifi
Aynî (rh.) şu hükümleri zikretmiştir:
Hocanın talebesine ilim öğretmesi vacibtir. Peygamber Efendimiz
(s.a.v.) “Sual soran nerede” buyurarak onun sorusuna cevap vermiştir.
Hocası meşgul iken talebe sual sormamalıdır. Önce gelen kimselerin
hakkına tecavüz etmemek için sonradan gelenin, hocanın sözünü kesmeden
tamamlamasını beklemesi gerekir.
Hoca, sorduğu sual ile kendisine cefa etse veya cahillik etse bile talebeye karşı yumuşaklıkla muamele etmelidir.
Talebe anlamadığı yerde hocasına müracaat edebilmelidir.
Hoca, daha önce sual sorana diğerlerinden önce cevap vermelidir.
BEYİT:
Etme âr öğren, oku ehlinden
Her şeyin ilmi güzel cehlinden.
Her şeyin ilmi güzel cehlinden.
Hicrî: 2 Cemâziyelevvel 1434 •Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder