15 Ekim 2020 Perşembe

MİRAS

 


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  يَا أَبَا هُرَيْرَةَ تَعَلَّمُوا الْفَرَائِضَ وَعَلِّمُوهَا فَإِنَّهُ نِصْفُ الْعِلْمِ وَهُوَ يُنْسَى وَهُوَ أَوَّلُ شَيْءٍ يُنْزَعُ مِنْ أُمَّتِي. (هـ)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  أى أبو هريره ، ( علمى ) فرائضى أؤكره ننز و اونى ( إنسانلره ) أؤكرتنز . جونكى او ، علميك ياريسى در . بو علم ( أهميت ورلمديكى إيجن ) اونوتوله جقدر . امتمدن إلك جقاريلب قالديرله جق علم بودور  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ey Ebû Hüreyre, (ilm-i) ferâizi öğreniniz ve onu (insanlara) öğretiniz. Çünkü o, ilmin yarısıdır. Bu ilim (ehemmiyet verilmediği için) unutulacaktır. Ümmetimden ilk çıkarılıp kaldırılacak ilim budur.

(Sünen-i İbn-i Mâce)

Hicrî:   28    Safer     1442    Fazilet Takvim       

 

 MİRAS

 

Cenâb-ı Hak, Nisâ Sûresi’nin 11. âyet-i kerîmesinde şöyle buyuruyor (meâlen): “Allah size (miras hükümlerini şöylece) tavsiye (ve emr) eder; evlâtlarınız hakkında (ki hüküm) erkeğe iki kadının payı miktarıdır.”

Miras âyet-i kerimesinin sebeb-i nüzûlünde Atâ (r.a.) şöyle rivâyet etmiştir:

Sa’d bin Rebi’ (radıyallahü anh) şehit olmuş, iki kızı, bir zevcesi, bir de biraderi kalmıştı. Biraderi malın tamamına el koydu, kadın da Peygamber Efendimize (s.a.v.) gelerek “Yâ Resûlallah! İşte Sa’d’ın kızları. Sa’d şehit edildi, bunların amcası da mallarını aldı” diye hâlini arz edince Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) “Haydi şimdilik git. Ümit ederim ki Hazret-i Allah bu husustaki hükmünü yakında bildirecektir.” buyurmuşlardı.

Bir müddet sonra kadın tekrar geldi ve ağladı. Bunun üzerine bu âyet-i kerîme nâzil oldu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kızların amcasını çağırdı ve “Sa’d’ın iki kızına terikenin (kalan malın) üçte ikisini, kızların annesine de sekizde birini ver, gerisi de senin” buyurdu. İşte bu âyet-i kerîmenin hükmünce İslâm’da ilk taksim olunan miras bu oldu.”

Müslümanların aldıkları mirastan hayır görmeleri ve âhirette de mes’ul olmamaları için dinimizin bu husustaki emirlerini aynı namaz, oruç, zekât, hac ve sair ibâdetler gibi Allâh’ın emri olarak görüp onlar kadar mühim olduğunu ve hatta kul hakkı olması hasebiyle daha hassas olduğunu idrakten uzak tutmamaları ve hayatlarında tatbik etmeleri icap etmektedir.

İslâm fıkhının mühim bir kısmını teşkil eden ölünün terikesine (bıraktığı şeylere) taalluk eden haklardan ve terikenin muayyen hisselere taksiminden bahseden ilme, Ferâiz ilmi denir. Vârislerin hisselerini bildirir. Ferâiz’in hükümleri 15 olup 7’si Allâh’ın kitabı Kur’ân-ı Kerîm, 5’i Resûlullâh’ın sünneti ve 3’ü müctehidlerin icmâı ile sabittir.

Hicrî:   28    Safer     1442    Fazilet Takvim       

 

 

    SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder