13 Ekim 2020 Salı

HAZRET-İ ÖMER’İN ZÜHD VE TAKVÂSI

 


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  لَوْ كَانَ بَعْدِي نَبِيٌّ لَكَانَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ. (ت)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  أكر بندن صكره بر بيغمبر كلجك اولسايدى ، ألبتده او ، عمر بن خطاب اولوردى  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Eğer benden sonra bir peygamber gelecek olsaydı, elbette o, Ömer bin Hattâb olurdu.”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:   26    Safer     1442    Fazilet Takvim       

 

 HAZRET-İ ÖMER’İN ZÜHD VE TAKVÂSI

 

Hasan-ı Basrî’den (rah.) şöyle rivâyet olunmuştur:

Bir gün Basra Câmii’nde Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) ashâbından bir topluluğun yanına vardım. Onlar Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer (r. anhümâ)’nın zühdlerinden, yaptıkları İslam fetihlerinden, güzel sîretlerinden bahsediyorlardı. Aralarında Ahnef bin Kays (r.a.) da vardı. O şöyle anlatıyordu: “Ömer bin Hattâb (r.a.)’ın emriyle bir seriyyede Irak tarafına fethe çıktık. Allâhü Teâlâ, bize, Irak’ı ve İran’ı fethetmeyi nasip etti. İran ve Horasan’dan birçok ganîmet elde ettik. Bu ganîmetlerden bir kısmını yanımıza aldık, elbiselerden de üzerimize giydik.

Medîne-i Münevvere’ye dönüp, Ömer (r.a.)’ın huzuruna çıktığımızda o, bizim yüzümüze bile bakmadı. Bizimle hiç konuşmadı. Bu hâl, Ashâb-ı Kirâm’a çok ağır geldi. Bunun üzerine oğlu Abdullâh’a (r.a.) gittik. Mescitte idi. Emîru’l-müminîn Ömer (r.a.)’ın bu tavrından ona bahsettik. Abdullah (r.a.) dedi ki: “Muhakkak Emîru’l-müminîn, sizin üzerinizde, Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ve ondan sonra halîfesi olan Ebûbekr-i Sıddîk’ın (r.a.) üzerinde görmediği elbiseleri görmüştür. Bu sebeple öyle davranmıştır.”

Evlerimize dönüp üzerimizdeki yeni elbiseleri çıkardık ve eski elbiselerimizi giydik. Sonra tekrar Ömer (r.a.)’ın huzuruna çıktık. Bu defa sanki daha önce bizi hiç görmemiş gibi hepimizle tek tek selamlaştı ve hepimizi tek tek kucakladı. Elde ettiğimiz ganîmetleri takdîm ettik. Hepsini aramızda müsâvî olarak paylaştırdı. Ganîmetler arasında çeşitli meyve ve sebzelerin ezmeleri ile dolu sepetler vardı. Tatlarına baktı, tat ve kokularını çok beğendi. Sonra bunları da Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) hâl-i hayâtında iken şehit olan Ensar ve Muhâcirlerin ailelerine dağıtmamızı emretti.”

 

SAFERU’L-HAYR

Bu hayırlı ayın son çarşamba gecesi veya günü, semâvî ve arzî âfetlerden muhâfaza olunmak için iki rekât namaz kılınır. Her rekâtte 1 Fâtiha, 11 İhlâs-ı şerîf okunur. Namazdan sonra da en az 11 İstiğfâr ve 11 Salât-ı Münciye okunup duâ edilir.

(Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neş.)

Hicrî:   26    Safer     1442    Fazilet Takvim       

 

 

    SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder