قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَهَلَّ بِحَجَّةٍ أَوْ
عُمْرَةٍ مِنَ الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى إِلَى الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ غُفِرَ لَهُ
مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ وَمَا تَأَخَّرَ. (د)
رسول
الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر
، " كيم مسجدى حرامه ( كتمك أؤزه ره ) مسجد آقصى دان
حج ويا عمره يه نيت أدرسه ( إحرامه كيررسه ) كجمش و كله جك ( كوجوك ) كوناحلرى
مغفرت اولونور . "
Resûlullah Efendimiz
sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim Mescid-i Harâm’a (gitmek üzere)
Mescid-i Aksâ’dan hac veya umreye niyet ederse (ihrâma girerse) geçmiş ve
gelecek (küçük) günahları mağfiret olunur.”
(Sünen-i Ebû Dâvud)
Hicrî: 29 Zilkade 1441 Fazilet
Takvimi
KURBANA ÂİT BAZI HÜKÜMLER
Bir kimse vakti içinde kurbanını kesmeyip kıymetini sadaka olarak verse kurbanı edâ etmiş olmaz.
Zengin olan kimseler kurban kesmeyip kurbanın kesileceği vakti geçirseler, kurbanın kıymetini sadaka olarak vermeleri lâzım gelir.
Fakîrler ve kurban nezreden (adayan) kimseler, aldıkları kurbanı kesmeyip vakti geçerse, kurbanın kendisini sadaka olarak vermeleri vâcib olur.
Fıtır sadakası (fitre) ve kurban vâcib olduktan sonra mal zâyi olsa (sâhibi fakir düşse) ömrü içinde bunları edâ etmedikçe bunlar kendisinden düşmez. Ya kıymetlerini veya aynını (kurbanın kendisini) sadaka vermeleri vâcib olur.
Zengin olan çocuk için kendi malından kurban kesilmesinde ihtilaf vardır. İhtiyatlı olan ve tercih edilen, kurban kesilmesidir.
Zengin olan kimseler kurban kesmeyip kurbanın kesileceği vakti geçirseler, kurbanın kıymetini sadaka olarak vermeleri lâzım gelir.
Fakîrler ve kurban nezreden (adayan) kimseler, aldıkları kurbanı kesmeyip vakti geçerse, kurbanın kendisini sadaka olarak vermeleri vâcib olur.
Fıtır sadakası (fitre) ve kurban vâcib olduktan sonra mal zâyi olsa (sâhibi fakir düşse) ömrü içinde bunları edâ etmedikçe bunlar kendisinden düşmez. Ya kıymetlerini veya aynını (kurbanın kendisini) sadaka vermeleri vâcib olur.
Zengin olan çocuk için kendi malından kurban kesilmesinde ihtilaf vardır. İhtiyatlı olan ve tercih edilen, kurban kesilmesidir.
ZİLHİCCE AYI İCTİMÂI, RU’YET VE BAŞLANGICI
Hicrî-Kamerî 1441 yılı Zilhicce ayı ictimâı 20 Temmuz Pazartesi günü Türkiye saati ile 20.33’dedir.
Ru’yet ise 21 Temmuz Salı Türkiye saati ile 10.18’dedir.
Hilâl’in görüldüğü yerler: Türkiye, Mısır ve Arap Yarımadası, Endonezya, Malezya, Singapur, Filipinler, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Somali, Etiyopya, Cibuti, Madagaskar, Mozambik, Güney Afrika.
Hilâl’in görüldüğü günü takip eden 22 Temmuz Çarşamba günü de Zilhicce ayının 1. günüdür.
Ru’yet ise 21 Temmuz Salı Türkiye saati ile 10.18’dedir.
Hilâl’in görüldüğü yerler: Türkiye, Mısır ve Arap Yarımadası, Endonezya, Malezya, Singapur, Filipinler, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Somali, Etiyopya, Cibuti, Madagaskar, Mozambik, Güney Afrika.
Hilâl’in görüldüğü günü takip eden 22 Temmuz Çarşamba günü de Zilhicce ayının 1. günüdür.
NÜKTE:..Baş Üstüne Diye Diye!
Reisülküttâb ve şâir Hayri Efendi, ihtiyaç sahiplerinden hiç kimseyi reddetmez, herkese, “Peki, baş üstüne!” der, ama çoğunun isteğini de yapamazmış. Efendinin kavuğu daima sağ tarafından, şalvarı da diz kapaklarından eskirmiş. Buna dikkat edenlerden biri, kâhya efendiden sebebini sorar. Kâhya efendi:
“Efendinin hâli malum; kendisinden bir şey rica edildiği vakit, “Baş üstüne” diye elini kavuğuna vurur, sonra işin nasıl olduğu sorulduğu zaman, “Eyvah, unuttum!” diye dizlerini döver. İşte bunun için kavuğuyla şalvarı çabuk eskir.” der.
“Efendinin hâli malum; kendisinden bir şey rica edildiği vakit, “Baş üstüne” diye elini kavuğuna vurur, sonra işin nasıl olduğu sorulduğu zaman, “Eyvah, unuttum!” diye dizlerini döver. İşte bunun için kavuğuyla şalvarı çabuk eskir.” der.
Hicrî: 29 Zilkade 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder