16 Temmuz 2020 Perşembe

YETİM AĞLADIĞI ZAMAN ARŞ-I ÂLÂ TİTRER




قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ مَائِدَةٍ أَعْظَمُ بَرَكَةً مِنْ مَائِدَةٍ جَلَسَ عَلَيْهَا يَتِيمٌ. (كنز)
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  يتيمن اوطورديغى سوفرادان دها بركتلى بر سوفره يوقدر  . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Yetîmin oturduğu sofradan daha bereketli bir sofra yoktur.”
(Kenzü’l-Ummal)
Hicrî:   25  Zilkade  1441  Fazilet Takvimi


YETİM AĞLADIĞI ZAMAN ARŞ-I ÂLÂ TİTRER


Yetim, babası vefat eden küçük çocuk demektir. Cenâb-ı Hak, Duhâ Sûresi’nin 9. âyet-i kerîmesinde şöyle buyuruyor (meâlen): “Yetime sakın kötü bir muâmelede bulunma.”
Sehl bin Sa‘d es-Sâidî (r.a.) rivâyet etti: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şehadet ve orta parmağını biraz açarak: ‘Ben ve yetimin bakımını üstlenen kişi cennette şöyle bulunacağız.’ buyurmuş ve (ashâbına) göstermiştir.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Müslümanlar arasında, en hayırlı hâne, kendisinde yetime güzel muâmele yapılan hânedir. En şerli hâne ise kendisinde yetime kötü muâmele yapılan hânedir.”
Ebu’d-Derdâ (r.a.), Peygamber Efendimize (s.a.v.) kalbinin katılaştığından şikâyette bulununca Peygamberimiz (s.a.v.), “Yetime merhamet et, başını okşa, ona kendi yemeğinden ikram et ki kalbin yumuşasın ve istediğine de kavuşasın.” buyurdular.
Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)’ın rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“Yetim ağladığı zaman onun ağlamasından arş-ı âlâ titrer. Hz. Allah, meleklerine “Ey Meleklerim! Şu babası toprakta kaybolmuş olan yetimi ağlatan kimdir?” buyurur. Melâike-i Kirâm “Ey Rabbimiz, Sen daha iyi bilirsin” derler. Bunun üzerine Hz. Allah buyurur ki:  “Şâhit olunuz, her kim bu yetimi susturur, hoşnut ederse, ben de onu kıyâmet günü hoşnut edeceğim.” Bundan dolayı bu hadîs-i şerîfi rivâyet eden Hazret-i Ömer (r.a.) bir yetim gördüğü zaman başını okşar ve ona bir şeyler verirdi.

NÜKTE:..Cehennemden Yer Talebi

Uzun müddet açıkta kalan bir kâdî, Emir Buhârî Hazretlerine mürâcaat ederek, bir memuriyete tayini için kazasker efendiye bir tavsiyenâme yazmasını ricâ eder. Emir Buhârî Hazretleri, “Peki” deyip bir tezkire yazar, verir.
Tezkiresinde, “Duâcınızın mektubunu getiren, cehennemden bir hasır serecek miktarda yer talebinde bulunduğundan isteğine müsâade buyurulması rica olunur.” diyerek istenilen vazîfenin mesuliyetine de dikkat çeker.
Hicrî:   25  Zilkade  1441  Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder