3 Nisan 2018 Salı

DİYARBAKIR ULU CÂMİİ



عَنْ أَبِي بَرْزَةَ أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَكْرَهُ النَّوْمَ قَبْلَ الْعِشَاءِ وَالْحَدِيثَ بَعْدَهَا. (خ)
أبو برزه ( رضى الله عنه ) ده دكى :  رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) ياطسى دان اؤنجه اويومق تان ، ياطسى دان صكره ده ( بوش و فايداسز )  قونوشمق دان حوشلانمازدى ."
Ebû Berze (radıyallâhü anh) dedi ki: “Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) yatsıdan önce uyumaktan, yatsıdan sonra da (boş ve faydasız) konuşmaktan hoşlanmazdı.” 
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî:   16  Receb  1439  Fazilet Takvimi  


DİYARBAKIR ULU CÂMİİ

 
Diyarbakır, Hazret-i Ömer (radıyallâhü anh) devrinde (mîlâdî 639) Anadolu’da fethedilen ilk İslam toprağı ve bir nevi İslâmiyet’in Anadolu’ya açılan kapısıydı. Şehir fethedildiği günden bu yana aralıksız olarak Müslümanlar tarafından idâre edilmiştir. Diyarbakır şehrinde bulunan târihî câmiler içinde en büyüğü ve en meşhuru olan Ulu Câmii de Anadolu’nun en eski câmilerindendir.
Şehre hâkim olan her devlet bu mâbedi ihyâ etti. Zamanla eskimiş, yıpranmış olan Ulu Câmii, Selçuklu Sultanı Melikşah’ın emriyle şehrin vâlisi Amîdüddevle tarafından hicri 484 (m. 1091) tarihinde tadilata alındı. Bazı farklılıklar olmakla birlikte planında Şam’daki Emeviyye Câmii örnek alındı.
Ulu Câmii külliyesi, ortadaki müstatıl (dikdörtgen) biçimindeki avlunun etrâfında yer alan çeşitli kısımlardan meydana gelir. Avlunun bir tarafında Hanefîler kısmı, diğer tarafında Şâfiîler kısmı ve Mesudiye Medresesi ile batısında Zincîriye Medresesi ve çeşitli revaklı yapılar bulunmaktadır. Avluyu baştanbaşa dolaşan çiçekli Kûfî hattıyla yazılan âyetler dikkat çekicidir.
Câminin en büyük husûsiyeti bütün tarihî ulu câmilerde olduğu gibi birinci saftaki cemâatin, ikinci saftaki cemâate göre daha fazla sevap alacağı için enine müstatil planlı olmasıdır. Mihrâba yakın olan yerdeki ahşap tavan kalem işi süslemelerle bezelidir. Osmanlı devri yapısı olan mahfilin tavanı ise çeşitli desenler ve kalem işleri ile süslüdür.
Diyarbakır’da pek çok peygamber kabri ve makâmı bulunmaktadır. Hazret-i Yûnus Aleyhisselâm’ın Fis Kayası denilen yerde yedi yıl ikâmet ettiği rivâyet edilmektedir. Hazret-i Ömer (radıyallâhü anh) devrinde fethi sırasında pek çok Sahâbe-i Kirâm’ın şehit olduğu bu şehir, fetihten sonra da pek çok Sahâbe-i Kirâm’ı müsâfir etmiştir. 
(Yedikıta Dergisi, Mayıs 2015)
Hicrî:   16  Receb  1439  Fazilet Takvimi  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder