20 Nisan 2018 Cuma

PEYGAMBERİMİZİN KIYÂMET GÜNÜNDEKİ ŞEFÂATİ



قال النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: شَفَاعَتِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ لِمَنْ شَهِدَ أَنْ لَا اِلٰهَ  إِلَّا اللهُ، وَأَنِّي رَسُولُ اللهِ. (طس)
بيغمبر أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر     ."قيامت كونى شفاعتم الله دان باشقه إله اولماديغنه و بنم ده الله يك رسولى اولديغومه شهادت أدنلر إيجن در ."
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kıyâmet günü şefâatim, Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim de Allâh’ın resûlü olduğuma şehâdet edenler içindir.” 
(Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat)
Hicrî:   04  Şaban  1439  Fazilet Takvimi 

PEYGAMBERİMİZİN KIYÂMET GÜNÜNDEKİ ŞEFÂATİ

Şefâat, araya girmek, bir suçlu veya muhtaç kimse için tavassut eylemek, suçlu veya yardıma muhtaç olanlar hakkında vukû bulan af veya lütuf ricâsı demektir.
Âhiret gününde Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), ümmetinden büyük günah işleyenlere de şefâatte bulunacak; bunların affını, cezâların hafifletilmesini Cenâb-ı Hak’dan niyâz buyuracaktır. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Benim şefâatim ümmetimden büyük günah sahipleri içindir” buyurmuşlardır. (Sünen-i Tirmizî),
Şefâat, âyet-i kerîme, hadîs-i şerîf ve icmâ-ı ümmetle sâbittir.
Şu âyet-i celîle şefâatin sâbit olduğuna bir delîldir -meâlen-:
“Artık onlara (o îmânsız gidenlere) şefâat edecek olanların şefâati bir fayda verecek değildir” (Müddessir Sûresi, âyet 48). Yani o gün mü’minlere şefâat olacak, kâfirlere ise şefâat olmayacaktır.
Şefâat hakkında rivâyet olunmuş hadîs-i şerîflerin tamamı şefâatin hak olduğunu isbatta tevâtür derecesine ulaşmıştır, yani inkârı asla câiz olamayacak derecede kuvvetlidir.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Kıyâmet gününde şefâat edenler üç sınıftır; peygamberler, sonra âlimler, sonra da şehîdlerdir.” 
(S. İbn-i Mâce)
“Ben kıyâmet gününde insanoğlunun efendisiyim ve kabirden ilk ben çıkarım. Şefâat eden ve şefâati kabûl olunanların evveliyim.” (Sahîh-i Müslim)
“Her peygamberin, kendisine has müstecap (kabûl olunmuş) bir duâsı vardır. Onunla Allâh’a duâ edegelmiştir. Fakat ben duâmı âhirette ümmetime şefâat etmek üzere saklıyorum.” 
(Müttefekun aleyh)
“Allâhü Teâlâ’nın yüz rahmeti vardır. Bunlardan birini cinler, insanlar, hayvanlar ve haşerât arasına indirmiştir. Bu rahmet sâyesinde bu varlıklar birbirine şefkat ve merhamet ederler. Diğer doksan dokuz rahmetini kıyâmet gününe bırakmıştır. Onunla kullarına merhamet eder.”
Kıyâmet gününde günâhkârların şefâat olmaksızın sırf Allâh’ın bir fazlı olarak affolunmaları câiz olunca, peygamberlerden ve sâlihlerden birinin şefâatine mazhariyetleri hâlinde Allâh’ın mağfiretine nâil olacakları evleviyetle sâbit olur. 
(Nakdü’l-Kelâm fî-Akâidi’l-İslâm, Sırrı Paşa)
Hicrî:   04  Şaban  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder