قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ كَرِيمٌ يُحِبُّ الْكَرَمَ وَيُحِبُّ مَعَالِيَ الْأَخْلَاقِ وَيَكْرَهُ سَفْسَافَهَا. (طب)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق ، الله عز وجله ، جومرتدر ، جومرتليكى سور و ( حلم و وقار كبى ) أؤستون مزيتلى آخلاقلرى ده سور ؛ جركين ، كوتى آخلاقلردان راضى اولماز . ’’
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Muhakkak, Allah Azze ve Celle, cömerttir, cömertliği sever ve (hilim ve vakar gibi) üstün meziyetli ahlâkları da sever; çirkin, kötü ahlâklardan razı olmaz.”
(Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr)
Hicrî: 16 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
EHL-İ SÜNNET İTİKÂDININ EHEMMİYETİ
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri şöyle buyurmuşlardır:
“Mükellef olan Müslümanlara vacip olan ilk zarûrî vazife, itikâdlarını Ehl-i Sünnet ve Cemâat âlimlerinin görüşlerine münasip şekilde tashih etmeleridir.” (c. 1, m. 193)
“İtikâdın, Ehl-i Sünnet ve Cemâat’in itikâd esasları üzerine olması ve bu husûsta, falan ne söylemiş, filan ne söylemiş; buna bakılmaması gerekir.” (c. 1, m. 251)
“Vaazların özü ve nasihatlerin aslı, dine ve şerîate tam bağlı olan kimseler ile beraber olmaktır. Dine ve şerîate tam bağlı olmak, hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemâat yolundan gitmeye bağlıdır ki onlar, diğer topluluklar arasından Cehennem ateşinden kurtulan topluluktur. Bu büyüklere uymadan, kurtulmak mümkün değildir ve onların görüşlerine uymadan, felâha ulaşmak da imkânsızdır…
Sırât-ı müstakîm üzere olan Ehl-i Sünnet âlimlerinin yolundan, hardal tanesi kadar ayrılmış olan bir şahsın sohbetinin, öldürücü bir zehir olduğuna, onunla beraber oturmanın da ef’â (engerek) yılanıyla oturmak gibi (tehlikeli) olduğuna, hiç şüphesiz inanmak lâzımdır.” (c. 1, m. 213)
“İyi biliniz ki; bidat sahibi ile birlikte olmanın vereceği zarar, kâfirle birlikte olmanın vereceği zarardan daha fazladır. Ve bütün bidatçilerin en şerlisi ve en fenâsı, Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin Ashâb’ına buğzeden tâifedir.” (c. 1, m. 54)
“İtikâd kirliliği ki bu, Ehl-i Sünnet itikâdına muhalefettir, öldürücü bir zehirdir. Bu hâl, insanı (eğer bidati, küfre varmışsa) ebedî ölüme ve sonsuz azâba götürür. Ameldeki kusurların ve tembelliğin ise mağfiret olunması ümit edilir, fakat itikâddaki bozukluğun mağfiretine ihtimâl dahi yoktur.” (c. 2, m. 67)
“Kalp aynasını, Allah Azze ve Celle’nin dışındakilere muhabbet besleme pasından temizlemek, cilalamak gerekir. Bu pası giderecek en iyi cila, Peygamberimiz Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem’in sünnet-i seniyyesine sımsıkı sarılmaktır.”
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, Fazilet Neşriyat, c. 1, m. 42)
Hicrî: 16 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder