قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : اِنَّا مَكَّنَّا لَهُ فِي الْاَرْضِ وَاٰتَيْنَاهُ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ سَبَبًا. (سورة الكهف، ٨٤)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : كرجكدنبز ، اونى ( زولقرنين عليه السلام ، ى ) ير يوزنده بيوك بر قدرت صاحب قلدق و اونه ( إسته ديكنه نائل اولاجاغى ) هر شيدن بر ثواب ورديك . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen: Gerçekten biz, onu (Zülkarneyn aleyhisselâm’ı) yeryüzünde büyük bir kudret sahibi kıldık ve ona (istediğine nâil olacağı) her şeyden bir sebep verdik.”
(Kehf Sûresi, âyet 84)
Hicrî: 17 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
ZÜLKARNEYN ALEYHİSSELÂM
Kehf Sûresi’nin 83 ilâ 98. âyet-i kerîmelerinde Zülkarneyn aleyhisselâm’ın kıssası bildirilmektedir. Bu âyet-i kerîmelerde, Zülkarneyn aleyhisselâm’ın şark ve garba seyahati, bu esnada karşılaştığı kavimler anlatılıyor ve müminler ile kâfirlere karşı nasıl bir siyaset takip edeceği bildiriliyor.
Cenâb-ı Hak, Zülkarneyn aleyhisselâm’a ilim ve hikmet, heybet ve satvet (büyük bir kuvvet) vermiş, o da yeryüzünde dolaşarak halkı, hak dine davet etmiş ve bir set inşa etmiştir. Zülkarneyn tabiri bir lakaptır ki birçok manaya gelir. En meşhuru “Arzın şark ve garbına sahip olan” demektir.
Kur’ân-ı Mübîn, Zülkarneyn aleyhisselâm’ın hârikulâde kıssasını bildirmektedir. Ancak onun hangi asırda, hangi millet arasında yaşamış olduğunu izah etmemektedir. Binâenaleyh bu husûs katî surette tâyin edilemediğinden kim olduğu hakkında birçok rivayet vardır.
Zülkarneyn aleyhisselâm hakkında bazı âlimler peygamber, bazı âlimler evliya, bazıları da mümin sâlih bir hükümdardır, demişlerdir.
Zülkarneyn aleyhisselâm’ın isim ve şahsiyetini tayine kalkışmamalıdır. Zira Kur’ân-ı Kerîm’de Zülkarneyn aleyhisselâm’ın ismi ve şahsiyeti tayin olunmayıp ancak onun vasfını izah eden kıssa zikredilmiştir.
Zülkarneyn aleyhisselâm öyle bir kimsedir ki, başka hiçbir kimseye verilmeyen ona verilmiş; her türlü sebepler, imkânlar ona bahşedilmişti. Ayak bastığı her yerin halkına hâkim olmuş, yeryüzünün doğusundaki ve batısındaki beldelere, hattâ halk bulunmayan yerlere kadar ulaşmıştı. “Zülkarneyn aleyhisselâm’ın yeryüzünün doğusuna ve batısına varıncaya kadar ulaşmaya nasıl güç yetirebildiği hakkındaki görüşün nedir?” diye suâl edilince, Hz. Ali (r.a.), “Bulutlar ona yol aldırır; yollar ona düzeltilir; nurlar ona döşenip yayılır; kendisine gece gündüz bir olurdu!” buyurulmuştur.
Hicrî: 17 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder