قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ أَحَبَّ عِبَادِ اللهِ إِلَى اللهِ أَنْصَحُهُمْ لِعِبَادِهِ. (فيض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : قللرين ، الله تعالى يه أك سوملى اولانى ، الله يك قللرينه ، أك جوق نصيحت أدندر . ’’
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Kulların, Allâhü Teâlâ’ya en sevimli olanı, Allâh’ın kullarına, en çok nasihat edenidir.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 08 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
SOHBET VE NASİHATİN EHEMMİYETİ
İslâm dininde vaaz ve nasihat pek mühim bir vazifedir, bir farz-ı kifâyedir. Kürsülerde, minberlerde halka nasihat maksadıyla yapılan sohbetler, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sünnetidir. Dine uygun, ihtiyaca mutabık olarak okunan hikmetli hutbelerden, nasihatlerden herkes istifade eder. Bunlar birer tezkîrdir, yani dinin emir ve yasaklarını hatırlatmaktır ki bu müminler için pek faydalıdır.
Nasihat, esasen hayırhahlık (herkesin iyiliğini istemek) demektir. Zira bir hadîs-i şerîfte, “Şüphe yok ki din; Allah için, Allâh’ın Kitâb’ı için, Peygamberi için, Müslümanların idarecileri için ve bütün Müslümanlar için nasihatten, hayır dilemekten ibarettir.” buyurulmuştur.
Hakikaten, Cenâb-ı Hakk’ın dinine hizmet için yapılan çalışmalar, başkalarının hidayetine, selâmet ve saadetine vesile olmak için işlenen ameller, dinimizce çok makbuldür. Bunun içindir ki bir hadîs-i şerîfte, “Allâhü Teâlâ’nın bir kimseyi senin vasıtanla hidayete erdirmesi, senin için güneşin üzerine doğduğu ve battığı şeylerin cümlesinden daha hayırlıdır.” buyurulmuştur.
Nasihatin pek övülmüş bir hizmet olduğu hakikattir. Fakat riyâset (idarecilik) sevdasıyla veya bir mala veya insanların teveccühüne nâil olma maksadıyla yapılan nasihatler ve hitabeler, sahipleri için birer vebaldir, güzel bir niyetle olmadığı için, Allâhü Teâlâ nezdinde sevabı zâyi olur.
Din ve ahlâkça kendisinden yukarı mertebedeki kimselerin meşrû emirlerini, tavsiyelerini dinlememek ise “temerrüd” (inat etme) denilen fena bir haslettir ki hasetten, hevâya uymaktan ileri gelir. Allah rızası için yapılan bir nasihati kabul etmelidir.
BEYİT:
Nâdân ile sohbet etmek güçdür bilene
Çünki nâdân ne gelirse söyler diline
(Nâdân: Câhil, kaba, anlayışsız kimse.)
Hicrî: 08 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder