قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ خَزَنَ لِسَانَهُ سَتَرَ اللهُ عَوْرَتَهُ وَمَنْ كَفَّ غَضَبَهُ كَفَّ اللهُ عَنْهُ عَذَابَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَمَنِ اعْتَذَرَ إِلَى اللهِ قَبِلَ اللهُ عُذْرَهُ. (هب)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : هر كيم لساننه صاحب اولورسه ، الله تعالى ، اونون آيبلرينى أؤرتر . هر كيم أؤفكسينه مانى اولورسه الله تعالى ، اونون عيبلرينى أؤرتر . هر كيم أؤفكسنه مانى اولورسه الله تعالى ، اونه قيامت كونى عذاب أتمز . هر كيم ده الله تعالى، يه أؤزرونى آرض أدرسه الله تعالى ، اونون أؤزرونى قبول أدر . ’’
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Her kim lisanına sahip olursa, Allâhü Teâlâ, onun ayıplarını örter. Her kim öfkesine mâni olursa Allâhü Teâlâ, ona kıyâmet günü azâp etmez. Her kim de Allâhü Teâlâ’ya özrünü arz ederse Allâhü Teâlâ, onun özrünü kabul eder.”
(Beyhakî, Şuabu’l-Îmân)
Hicrî: 15 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
CAFER-İ SÂDIK (R.A.) HAZRETLERİNİN NASİHATİ
Silsile-i Sâdât’ın dördüncü halkası olan Cafer-i Sâdık (r.a.), Hicrî 80 (M. 699) tarihinde Medîne-i Münevvere’de dünyaya geldi. Hicrî 148 (M. 765) senesinde 68 yaşında iken yine Medîne-i Münevvere’de âhirete irtihâl ettiler. Cennetü’l-Bakî‘ kabristanında medfundur.
Bir gün Tebe-i Tâbiîn’den Süfyân-ı Sevrî (rah.), Cafer-i Sâdık (k.s.) Hazretlerinin huzurundayken, “Sen, bana bir hadîs-i şerîf nakletmedikçe buradan ayrılmayacağım.” dedi. Cafer-i Sâdık Hazretleri, “Ben, sana hadîs-i şerîf nakledeceğim. Fakat ey Süfyan! (Mucebiyle amel etmedikçe) çok sözün sana faydası olmaz!” buyurdu ve şunları nakletti:
“Allâhü Teâlâ, sana bir nimet ihsan ettiğinde, o nimetin bekasını ve devamlı olmasını arzu edersen, Allâhü Teâlâ’ya çok hamd ve şükret. Zira Allâhü Teâlâ ‘Celâlim hakkı için eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) arttırırım.’ (İbrâhîm Sûresi, âyet 7) buyurmuştur.
Eğer rızkında azalma olursa, çokça istiğfâr et. Zira Allâhü Teâlâ ‘...Rabb’inizin mağfiretini isteyin. Muhakkak o, mağfireti çok bir Gaffâr’dır. Üzerinize semadan bol bol yağmur göndersin, size mallar ve oğullarla imdât eylesin, sizin için bahçeler ihsan etsin ve sizin için ırmaklar akıtsın.’ (Nûh Sûresi, âyet 10-12) buyurmuştur.
Ey Süfyân! Sultanın veya başkasının yaptığı bir şeyden dolayı üzüntüye düşersen, ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh’ duasını çok oku. Zira o, sıkıntıları açan anahtar ve Cennet hazinelerinden bir hazinedir.”
Mübarek sözlerinden:
• Musîbete uğrayınca (sabretmeyip) dizine vuran, ecrini kaybeder.
• Allâhü Teâlâ, sabrı musîbetin miktarına göre, rızkı da zahmetin miktârına göre indirir.
• Rızkınızı sadaka vermekle bollaştırın, mallarınızı zekât ile koruyun.
• Kim geçiminde iktisatlı olursa Allâhü Teâlâ, onun rızkını bollaştırır. Her kim israf ederse Allah, onu mahrum bırakır. (Silsile-i Sâdât-ı Nakşibendiyye, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 15 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder