3 Ağustos 2021 Salı

MİRASTAN SADAKA VERMEK


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ فُتِحَ لَهُ بَابٌ مِنَ الْخَيْرِ فَلْيَنْتَهِزْهُ فَإِنَّهُ لَا يَدْرِي مَتَى يُغْلَقُ عَنْهُ. (شهاب)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  :  كيمه خيردن بر قابى آجلرسه ، اونى فرصط بلسين ( اوندان همن فايدالانسين ) . جونكى قابنين كندسينه نه زمان قاباطلاجاغنى بله مز . "

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: Kime hayırdan bir kapı açılırsa, onu fırsat bilsin (ondan hemen faydalansın). Çünkü kapının kendisine ne zaman kapatılacağını bilemez.”

 (Kuzâî, Müsnedü’ş-Şihâb)

Hicrî:   24   Zilhicce    1442    Fazilet Takvim

 

MİRASTAN SADAKA VERMEK

 

Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın yüce tavsiyelerindendir ki; miras taksim edildiği zaman, vâris olmayan yakın akrabalar arasında, nafakalarını teminden aciz olan yetimler ve fakirler var ise mirastan bunlara da bir yardım veya hediye olmak üzere bir şeyler verilmelidir, bunların kalpleri, güzel sözlerle hoşnut edilmelidir.

Müslümanların arasındaki dayanışma, muhabbet ve din kardeşliği bunu gerektirir. İşte, “Miras taksîm olunurken (mirasçı olmayan) hısımlar, yetimler, yoksullar da hazır bulunursa kendilerini ondan (bir şey vererek) rızıklandırın, (gönüllerini alarak) güzel sözler de söyleyin.” meâlindeki, Nisâ Sûresi’nin 8. âyet-i kerîmesi, bu pek insanî vazifeyi bizlere tavsiye buyurmaktadır.

 

HER ŞEYDE BİR HAYIR VARDIR

 

Tâbiîn’den Mesrûk rahmetullâhi aleyh anlattı:

Çölde göçebe olarak yaşayan sâlih bir zât vardı. Onun, kendisini namaza kaldıran bir horozu, suyunu ve yükünü taşıyan bir merkebi ve bekçiliğini yapan bir de köpeği vardı.

Bir gün bir tilki gelip horozu kaptı. O zâtın ailesi buna çok üzüldüler. O ise “Bunda da bir hayır vardır.” diyerek ailesini teselli etti.

Ertesi gün kurtlar gelip merkebini parçaladılar. Sâlih zât yine, “Bunda da bir hayır vardır.” dedi.

Daha sonraki gün köpekleri de helâk oldu. O zât yine, “Bunda da vardır bir hayır.” dedi.

Fazla geçmeden, eşkıyaların civardaki obaları basıp bütün malları yağmaladıkları, birçok insanı öldürdükleri haberi geldi. Eşkiyalar, o obaların yerlerini horozların, merkeblerin ve köpeklerin seslerinden bulmuşlardı. O sâlih zât ve ailesi de takdîr-i ilâhî ile başlarına gelen önceki musibetler karşılığında, canlarını ve mallarını kurtarmış oldular.

Hicrî:   24   Zilhicce    1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder