قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِلْتَمِسُوا الْجَارَ قَبْلَ الدَّارِ وَالرَّفِيقَ قَبْلَ الطَّرِيقِ. (طب)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : أو آلمادان أؤنجه ( إي بر ) قومشو ، يوله جقمادان أؤنجه ( إي بر ) آرقاداش بولونوز . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: Ev almadan önce (iyi bir) komşu, yola çıkmadan önce (iyi bir) arkadaş bulunuz.”
(Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr)
Hicrî: 23 Zilhicce 1442 Fazilet Takvim
MÜSLÜMANLARIN MÜHİM VAZİFESİ: GÜZEL KONUŞMAK
Müslümanların konuşmalarında, ictimaî hayatlarında asıl olan nezaket, samimiyet ve hayırseverlik olmalıdır. Müslümanlar, kalpleri kıracak, insanları nefret ettirecek, fitne ve fesada sebebiyet verecek sözlerden, münakaşalardan ve yazılardan son derece sakınmalıdırlar. Nazik ve hikmetli olan güzel sözler, kıymetli yazılar, ruhlara tesir eder, kalpleri cezbeder, maksadı temine hizmet eder, yardımcı olur. Kur’ân-ı Kerîm’in hikmetli beyanı, bu hususta bizlere de pek güzel nasihat etmektedir. Hakîkî müminler, Allâhü Teâlâ’dan korkarlar, dâima doğru ve faydalı sözler söylemeye çalışırlar. Zararlı ve faydasız sözlerden kaçınırlar. Nitekim Ahzâb Sûresi’nin “Ey iman edenler, Allah’tan korkun ve sözü doğru söyleyin.” meâlindeki 70. âyet-i kerîmesi, bizlere bu vazifemizi hatırlatmaktadır.
Kur’ân-ı Kerîm’in bu husustaki emir ve tavsiyeleri üzerine müminler, en güzel sözleri söylemelidirler, iman ve hidâyet şerefinden mahrum olan kimseleri, yumuşak ve hikmetli sözler ile irşada çalışmalıdır. Maksat bu sûretle meydana gelir. Aksi takdirde şeytan, aralarına nifak sokar, hayırlara mâni olur. İsrâ Sûresi’nin “Ve kullarıma de ki, en güzel olanı söylesinler. Şüphe yok ki şeytan, aralarını ifsada çalışır. Muhakkak ki şeytan, insan için pek açık bir düşmandır.” meâlindeki 53. âyet-i kerîmesi bu hakikati bildirir.
Peygamberimiz (s.a.v.) “Yemek yedirmek ve sözü güzelce söylemek, kişiyi cennete kavuşturur.” buyurarak bu ümmet için saâdet vesilesi olmak üzere bu mühim vazifeyi tavsiye etmişlerdir.
Velhasıl, hikmetli düsturlarıyla, hükümleriyle İslâm milletini yükselten Kur’ân-ı Kerîm’in ve Peygamberimiz’in (s.a.v.) bu hıtapları sayesindedir ki, İslâm beldelerinde güzel konuşma vazifesi yayılmış ve gelişmiştir. Allâhü Teâlâ’nın razı olduğu fiil ve sözleri emretmek, günahlardan nehyetmek vazifesi yerine getirilmiş ve böylece irşâd gayesi pek mükemmel bir sûrette temin edilmiştir. Artık yüce dinimizin bu hususlara ait gösterdiği yolu ihlasla takip edenler şüphe yok ki, âhirette, Allâhü Teâlâ’nın cemâlini görme şerefine nail olacaklardır.
Hicrî: 23 Zilhicce 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder