26 Ağustos 2021 Perşembe

HAZRET-İ ALİ’NİN KÜMEYL’E (RAH.) NASİHATLERİ

 

عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ : سُئِلَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ آلُ مُحَمَّدٍ؟ فَقَالَ: كُلُّ تَقِيٍّ. (طس)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  :  رسول الله  ( ﷺ ) ء " آل محمد كيم در ، ديه سؤال اولندى ده ، " هر تقوى أهلى در . " بيوردولر . "

Enes radıyallâhü anh’den rivâyet olundu, o dedi ki: Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e, “Âl-i Muhammed” kimdir, diye suâl olundu da, “Her takvâ ehlidir.” buyurdular.”

 (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat)

Hicrî:   18   Muharrem    1443    Fazilet Takvim

 

HAZRET-İ ALİ’NİN KÜMEYL’E (RAH.) NASİHATLERİ

 

Hazret-i Ali kerramallâhü vecheh, Tâbiîn’den Kümeyl bin Ziyâd’a (rah.) şöyle nasihatte bulundu:

Ey Kümeyl, bu kalpler birer kaptır, bunların en hayırlısı da hayır ve istikâmetle dolu olandır. Öyleyse söyleyeceklerimi iyi dinle ve unutma; İnsanlar üç kısımdır:

1. Rabbânî (ilminde ve dininde rüsûha ermiş olan) âlimlerdir.

2. İlmi, kurtuluşa ermek için öğrenenlerdir.

3. Her sesin peşine giden ve her rüzgâra kapılan sinekler gibi kimselerdir ki bunlar; ne ilmin nuruyla aydınlanmış, ne de sağlam bir direğe sığınmışlardır.

İlim, maldan hayırlıdır; zira ilim, ameli sâlih kılar ve sevabını ziyâdeleştirir. Mal ise harcandıkça tükenir. Âlimi sevmek, kendisine uyulacak bir esastır. İlim, sahibine hayatında dâima tâati kazandırır, öldükten sonra insanın başına gelecek hâllerin güzel olmasını temin eder. Mal sahipleri ise malın tükenmesiyle tükenirler, malın bekçisi olanlar ölür, fakat malları geride kalır. Âlimler ise hayat devam ettikçe bâkîdirler; vücutları görülmez ama eserleri kalplerde dâima mevcuttur. –Eliyle sadırlarını işaret ederek- Şurada bir ilim vardır ki keşke onu öğretebileceğim kimseler olsa!

Lâkin Allâh’a hamd olsun ki, dinin esaslarının yok olmaması için yeryüzünde Cenâb-ı Hakk’ın ilmini öğretip onunla amel eden kimseler hiçbir zaman eksik olmaz.

Onlar adetçe az, fakat Allah indinde kadir ve kıymetleri pek yüce olanlardır. Onlar sebebiyle Allâhü Teâlâ, bâtılı def eder. Onlar dinin esaslarını, kendileri gibi olan kimselere öğretirler, kendileri gibi olan Müslümanların kalplerine bu ilimleri ekerler… Onların bedenleri dünyada, fakat ruhları Mele-i A‘lâ’ya asılıdır. İşte onlar Allâhü Teâlâ’nın yeryüzündeki halîfeleri ve dinine çağıran davetçileridir. Ah, ah! Onları görebilmeyi ne kadar arzu ediyorum.”

Hicrî:   18  Muharrem    1443    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder