قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ كَانَ عِنْدَهُ فَضْلُ
ظَهْرٍ فَلْيَعُدْ بِهِ عَلَى مَنْ لَا ظَهْرَ لَهُ وَمَنْ كَانَ عِنْدَهُ فَضْلُ
زَادٍ فَلْيَعُدْ بِهِ عَلَى مَنْ لَا زَادَ لَهُ. (د)
( بر يولجولقده ) رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) شويله بويوردولر :"
كيمن ياننده فضله بنه كى وارسه ، اونى بنه كى اولمايانه وَرسين . كيمن ده فضله
ييه جكى وارسه ، اونى ييه جكى اولمايانه ورسين
."
(Bir yolculukta) Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Kimin yanında fazla bineği varsa, onu bineği olmayana versin. Kimin de fazla yiyeceği varsa, onu yiyeceği olmayana versin.”
(Sünen-i Ebû Dâvud)
Hicrî: 06 Şevval 1439 Fazilet
Takvimi
YOLCULUK ÂDÂBI
Yolculuğa çıkacak kimse pazartesi veya perşembe gününü seçmelidir. Zîrâ bu sünnettir. Yola sabahleyin erken çıkmalıdır. Bunda bereket ve muvaffakiyet vardır. Bir kimsenin yolculuğa çıkmadan önce ve yolculuktan döndükten sonra malından fakirlere bir şeyler sadaka vermesi müstehaptır. Bunda yol selâmeti vardır. Hadîs-i şerîfte “Sadaka Rabb’in gazabını söndürür ve kötü ölümden kurtarır.” buyurulmuştur.
(el-Bahru’l-Amîk)
Sefere çıkarken, din kardeşleri ile vedâlaşmak sünnettir. Çünkü Allâhü Teâlâ, onların duâsı bereketi ile yola çıkanın iyiliğini arttırır. Yola çıkan kişi yanında lâzım olacak eşyaları bulundurmalıdır. Yolculukta, kendine sâlih bir arkadaş edinmeli, kötü kimselerle yolculuk yapmamalıdır. Bunun için “Önce arkadaş, sonra yol.” denilmiştir. Toplu hâlde yolculuğa çıkınca, içlerinden birini başkan yapmalı ve ona muhâlefet etmemelidir.
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), yolculukta, arkadaşlarından ayrılır, zayıf olanın yanına gelir, onları gözetir ve onlara duâ ederdi. Yiyecek verir, fazla binek hayvanı temin eder, bir şey yüklerken, binerken ve inerken gücü yettiği kadar arkadaşlarına yardımcı olurdu. Yolcu, arkadaşlarına karşı güzel muâmele etmelidir. Yol ile alâkalı hususlarda arkadaşları ile istişâre etmeli, onlara danışmalıdır. Yanında bulunan suyunun, azığının ve diğer şeylerinin fazlasını arkadaşlarından esirgememelidir. Yardım isteyene yardım etmeli, arkadaşları bir şey istese, elinden geldiği kadar isteğini karşılamalıdır.
Yolculuk esnâsında namazı geciktirmeden ve cemâatle kılmalıdır. Çünkü namaz Allâh’ın kullarına yerine getirmelerini emrettiği bir borçtur. Bu esnada dinlenmiş de olurlar.
Kadın, yanında mahremi bulunmadan üç veya daha fazla günlük (90 km’lik) yola tek başına çıkamaz.
Yolcu işini, ihtiyacını gördükten sonra âilesine dönmekte acele etmelidir. Çünkü yolculuk, bir nevi azaptır. Yolculuktan dönünce âilesine küçük de olsa bir hediye getirmelidir.
Sefere çıkarken, din kardeşleri ile vedâlaşmak sünnettir. Çünkü Allâhü Teâlâ, onların duâsı bereketi ile yola çıkanın iyiliğini arttırır. Yola çıkan kişi yanında lâzım olacak eşyaları bulundurmalıdır. Yolculukta, kendine sâlih bir arkadaş edinmeli, kötü kimselerle yolculuk yapmamalıdır. Bunun için “Önce arkadaş, sonra yol.” denilmiştir. Toplu hâlde yolculuğa çıkınca, içlerinden birini başkan yapmalı ve ona muhâlefet etmemelidir.
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), yolculukta, arkadaşlarından ayrılır, zayıf olanın yanına gelir, onları gözetir ve onlara duâ ederdi. Yiyecek verir, fazla binek hayvanı temin eder, bir şey yüklerken, binerken ve inerken gücü yettiği kadar arkadaşlarına yardımcı olurdu. Yolcu, arkadaşlarına karşı güzel muâmele etmelidir. Yol ile alâkalı hususlarda arkadaşları ile istişâre etmeli, onlara danışmalıdır. Yanında bulunan suyunun, azığının ve diğer şeylerinin fazlasını arkadaşlarından esirgememelidir. Yardım isteyene yardım etmeli, arkadaşları bir şey istese, elinden geldiği kadar isteğini karşılamalıdır.
Yolculuk esnâsında namazı geciktirmeden ve cemâatle kılmalıdır. Çünkü namaz Allâh’ın kullarına yerine getirmelerini emrettiği bir borçtur. Bu esnada dinlenmiş de olurlar.
Kadın, yanında mahremi bulunmadan üç veya daha fazla günlük (90 km’lik) yola tek başına çıkamaz.
Yolcu işini, ihtiyacını gördükten sonra âilesine dönmekte acele etmelidir. Çünkü yolculuk, bir nevi azaptır. Yolculuktan dönünce âilesine küçük de olsa bir hediye getirmelidir.
(İslam Ahlâkı ve Âdâbı, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 06 Şevval 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder