قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ صَامَ رَمَضَانَ
وَأَتْبَعَهُ سِتًّا مِنْ شَوَّالٍ خَرَجَ مِنْ ذُنُوبِهِ كَيَوْمِ وَلَدَتْهُ
أُمُّهُ. (طس)
رسول الله أفندمز (
صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر :" كيم
رمضان اوروجونى طوتار ، شوال،دن آلطى كون إلاوه أدرسه آتاسندان دوغديغى كون كى كبى
كوناحلرن دان تمزلنر ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kim Ramazan orucunu tutar, Şevvâl’den de altı gün ilave ederse anasından doğduğu günkü gibi günahlarından temizlenir.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat)
Hicrî: 04 Şevval 1439 Fazilet
Takvimi
ŞEVVAL AYINDA TUTULAN ORUCUN FAZÎLETİ
Ramazân-ı Şerîf’ten sonra Şevval ayından altı gün oruç tutan senenin tamamını oruçlu geçirmiş sevâbına nâil olur.
Şevval ve Şâban aylarında tutulan oruçlar, farz namazlardan önce ve sonra kılınan sünnetler gibidir. Bu sünnetlerle, farzlarda meydana gelen noksanlıklar ve kusurlar tamamlanır. Zîrâ birçok hadîs-i şerîfte buyurulduğu üzere kıyâmet günü farzlardaki noksan ve kusurlar, nâfilelerle ikmâl edilir. Binâenaleyh mü’minlerin ekserisinin Ramazân-ı Şerîf orucunda sevap cihetinden noksanlığı olacağından bu aylarda tutacakları nâfile oruçlarla bu noksanlıklarını tamamlamalıdır.
Ramazân-ı Şerîf’ten sonra Şevval ayında oruca devam etmek Ramazan orucunun kabûlüne işârettir. Çünkü Allâhü Teâlâ bir kulun amelini kabul ettiği zaman onu o amelden sonra başka bir sâlih amel işlemeye muvaffak kılar.
Hikmet ehli zâtlar şöyle demiştir: “İyiliğin sevabı hemen akabinde yapılan başka bir iyiliktir. Kim güzel bir amel işler de ondan sonra başka bir güzel amel işlemeye muvaffak olursa bu, birinci amelin kabul edildiğine alâmettir. Nitekim güzel bir amel işledikten sonra kötülük yapan kimsenin bu fiili o iyi amelinin kabul olmadığına işârettir.”
Ramazân-ı Şerîf orucu, daha önce işlenmiş olan günahlara keffârettir. Bayramdan sonra oruca devam etmek ise bu nîmetlere şükürdür. Çünkü günahların affından daha büyük bir nimet yoktur. Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) ibâdet etmekten ayakları şişince kendisine “Allâhü Teâlâ sizin geçmiş ve gelecek bütün günahlarınızı (zellelerinizi) bağışladığı halde neden böyle yapıyorsunuz?” diyenlere “Ben Rabbime şükreden bir kul olmayayım mı?” buyurmuşlardır.
Kul, Ramazân-ı Şerîf’te Rabb’ine yakınlık için ibâdetler yaptığı gibi Ramazan ayından sonra da ibâdetlerine devam etmelidir. Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) “Ramazan’dan sonra oruç tutan kimse harp sırasında geri çekilip sonra tekrar öne atılan gibidir.” hadîs-i şerîfi buna işârettir.
Şevval ve Şâban aylarında tutulan oruçlar, farz namazlardan önce ve sonra kılınan sünnetler gibidir. Bu sünnetlerle, farzlarda meydana gelen noksanlıklar ve kusurlar tamamlanır. Zîrâ birçok hadîs-i şerîfte buyurulduğu üzere kıyâmet günü farzlardaki noksan ve kusurlar, nâfilelerle ikmâl edilir. Binâenaleyh mü’minlerin ekserisinin Ramazân-ı Şerîf orucunda sevap cihetinden noksanlığı olacağından bu aylarda tutacakları nâfile oruçlarla bu noksanlıklarını tamamlamalıdır.
Ramazân-ı Şerîf’ten sonra Şevval ayında oruca devam etmek Ramazan orucunun kabûlüne işârettir. Çünkü Allâhü Teâlâ bir kulun amelini kabul ettiği zaman onu o amelden sonra başka bir sâlih amel işlemeye muvaffak kılar.
Hikmet ehli zâtlar şöyle demiştir: “İyiliğin sevabı hemen akabinde yapılan başka bir iyiliktir. Kim güzel bir amel işler de ondan sonra başka bir güzel amel işlemeye muvaffak olursa bu, birinci amelin kabul edildiğine alâmettir. Nitekim güzel bir amel işledikten sonra kötülük yapan kimsenin bu fiili o iyi amelinin kabul olmadığına işârettir.”
Ramazân-ı Şerîf orucu, daha önce işlenmiş olan günahlara keffârettir. Bayramdan sonra oruca devam etmek ise bu nîmetlere şükürdür. Çünkü günahların affından daha büyük bir nimet yoktur. Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) ibâdet etmekten ayakları şişince kendisine “Allâhü Teâlâ sizin geçmiş ve gelecek bütün günahlarınızı (zellelerinizi) bağışladığı halde neden böyle yapıyorsunuz?” diyenlere “Ben Rabbime şükreden bir kul olmayayım mı?” buyurmuşlardır.
Kul, Ramazân-ı Şerîf’te Rabb’ine yakınlık için ibâdetler yaptığı gibi Ramazan ayından sonra da ibâdetlerine devam etmelidir. Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) “Ramazan’dan sonra oruç tutan kimse harp sırasında geri çekilip sonra tekrar öne atılan gibidir.” hadîs-i şerîfi buna işârettir.
(Letâifü’l-Me‘ârif, İbn-i Receb)
Hicrî: 04 Şevval 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder