قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ أَخْوَفَ مَا أَتَخَوَّفُ عَلَى أُمَّتِي الْإِشْرَاكُ بِاللهِ أَمَا إِنِّي لَسْتُ أَقُولُ يَعْبُدُونَ شَمْسًا وَلَا قَمَرًا وَلَا وَثَنًا وَلَكِنْ أَعْمَالًا لِغَيْرِ اللهِ وَشَهْوَةً خَفِيَّةً. (هـ)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : أمتم أؤزرينه قورقديغم شيلريك أك كوتوسى اللهه شرك قوشمقدر . دقت أديك كونشه آيا و بوطه طابار ( ق آجقجه شركه دوشر ) لر ديه قصد أتميورم و لكن ( بنم قصد أتديكم شرك ) الله دان باشقاسى إيجن ( ريا إيله ) يابلان عمللر و كزلى شهوتدر ( يعنى قلبده كى كوناح إشلمه آرضوسودر . ’’
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Ümmetim üzerine korktuğum şeylerin en kötüsü Allâh’a şirk koşmaktır. Dikkat edin Güneş’e, Ay’a ve puta tapar(ak açıkça şirke düşer)ler diye kastetmiyorum ve lâkin (benim kastettiğim şirk) Allah’tan başkası için (riya ile) yapılan ameller ve gizli şehvettir (yani kalpteki günah işleme arzusudur).”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 21 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
SULTAN’IN HEDİYESİ: KEVKEB-İ DÜRRÎ ELMASI -2
Murtazâ Efendi şöyle anlattı: Bir gece, yatsı namazını kıldıktan ve gece evrâdımı yaptıktan sonra abdestli bir şekilde bir kenara yaslanmış oturuyordum. Kendimden geçmişim. Bu sırada gördüm ki bazı rûhânîler emanetlerin bulunduğu odaya girdiler. Birisi bana dedi ki “Gaflet etme, şu tarafa bak, zira Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz burayı teşrif edecekler. Sonra gösterdiği tarafa baktım, Fahr-i Kâinât (s.a.v.) Efendimizi, oradaki Altın Oluk ve emanetler hakkında, etrafındaki Ashâb-ı Kirâm’ı ile konuşurlarken gördüm. Mübarek elinde de parlak bir mücevher vardı. Birisi bana dedi ki “Bunu görüyor musun? Bu, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) makbulü olmuştur.”
Bu sırada beni bir hâl kaplayıp ter içinde uyandım. Ertesi gün, bu gördüklerimi maneviyat ehlinden olduğuna inandığım sâlih bir zâta naklettiğimde, bana dedi ki: O gördüğün mücevher, padişahın Ravza-i Mutahhara’ya hediye ettiği Kevkeb-i Dürrî ismindeki elmastır. Bu, onun hizmetinin makbul olduğuna işarettir.
AĞAÇ BUDAMA NASIL YAPILIR?
Budama, husûsiyle meyve ağaçlarında kök ile gövde arasındaki dengeyi muhafaza edebilmek; devamlı ve düzenli mahsul alabilmek için yapılır.
Budama, ağacın gelişmesi için mühimdir. Budamayı, işi bilen yapmalıdır. Budamaya, ağacın gövdesine güneş ışıklarını engelleyen dallardan başlamalıdır. Ağacın iç dallarına güneş ışıklarının ulaşmasıyla, mahsulün hem vasfında hem de lezzetinde artış olur. Birinci budama, kış zamanında yapılır. Ilıman yerlerde ağaçlar yapraklarını döktükten bir ay sonra yapılır. Ancak kışı daha soğuk geçen, İç Anadolu gibi yerlerde budama şubat ortasından sonra, daha soğuk olan yerlerde ağaçların dondan korunması için Mart ayından sonra yapılır.
Budamanın geç yapılmasıyla erken açmalar engellenir ve bahar donlarının verdiği zarar azaltılır. Budama yaparken meyve gözü olan dallar budanmaz.
Hicrî: 21 Cemâziyelevvel 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"