قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا تَتَّخِذُوا الْمَسَاجِدَ
طُرُقًا إِلَّا لِذِكْرٍ أَوْ صَلَاةٍ. (طب)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " مسجدلرى
يول أدنميك ، آنجق ذكر ويا نماز إيجن ( اورالره كيرن ) ."
Resûlullah
Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Mescitleri yol edinmeyin,
ancak zikir veya namaz için (oralara girin).”
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Hicrî: 08 Cemâziyelâhır 1441 Fazilet
Takvimi
İKİ VÂLİDE SULTAN’IN İNŞÂ ETTİRDİĞİ YENİ CÂMİ
Vâlide Câmii ismi ile de bilinen bu câminin temelini 1597 senesinde Sultan Üçüncü Murad Han’ın zevcesi ve Üçüncü Mehmed Han’ın annesi Safiye Sultan attırmıştır. Planı, Mimar Davud Ağa tarafından hazırlanmıştır. Davud Ağa vefat edince câminin inşaatı Mimar Dalgıç Ahmed Ağa tarafından devam ettirilmiştir. 1603’e kadar devam eden inşaat, Sultan Üçüncü Mehmed’in vefatı ve Safiye Sultan’ın eski saraya nakli dolayısıyla elli sene kadar âtıl kalmıştır. Bununla beraber civarında çıkan bir yangın sebebiyle de câmi inşaatı hayli hasara uğramıştır.
Nihayet Sultan Dördüncü Mehmed’in validesi Turhan Hatice Sultan, mâbedin ikmâlini Mimar Mustafa Ağa’ya havâle etmiştir. Böylece câmi, hünkâr kasrı, çarşı, dârulkurrâ, sıbyan mektebi ve sebilden mürekkep olan külliye 1663 senesinde tamamlanmıştır.
Yeni Câmi’nin husûsiyetlerinden biri de bu muazzam binanın deniz kenarında yapılmış olmasıydı ki, temel çukurlarından su çıkmaya başlayınca gece gündüz demeden tulumbalarla bu su boşaltılmıştır.
Binanın temeli Büyükçekmece Köprüsü’nde olduğu gibi zemine kazıklar çakılması ve bu kazıkların birbirlerine kurşun kuşaklarla bağlanması sûretiyle meydana getirilmiştir.
Câminin yazıları, hattat Tenekecizâde Mustafa Çelebi’nin eseridir. Câmiye bitişik bir kemer üzerinde bulunan Kasr-ı Hümâyun, mimarlık tarihimizde bir şaheserdir.
Yeni Câmi’nin bânîsi olan Hatice Sultan’ın türbesi, câminin sağ tarafında olup, yüksek kubbesi, çinileri, kalem işleri dolayısıyla kıymetli bir binadır. Bu türbede Sultan Dördüncü Mehmed, Sultan Üçüncü Osman, Sultan Birinci Mahmud ve kırka yakın şehzâde ve sultan medfundur. Bunun yanına iki türbe daha ilave edilmiş olup, burada da Sultan Beşinci Murad Han ve birçok şehzâde medfundur.
Nihayet Sultan Dördüncü Mehmed’in validesi Turhan Hatice Sultan, mâbedin ikmâlini Mimar Mustafa Ağa’ya havâle etmiştir. Böylece câmi, hünkâr kasrı, çarşı, dârulkurrâ, sıbyan mektebi ve sebilden mürekkep olan külliye 1663 senesinde tamamlanmıştır.
Yeni Câmi’nin husûsiyetlerinden biri de bu muazzam binanın deniz kenarında yapılmış olmasıydı ki, temel çukurlarından su çıkmaya başlayınca gece gündüz demeden tulumbalarla bu su boşaltılmıştır.
Binanın temeli Büyükçekmece Köprüsü’nde olduğu gibi zemine kazıklar çakılması ve bu kazıkların birbirlerine kurşun kuşaklarla bağlanması sûretiyle meydana getirilmiştir.
Câminin yazıları, hattat Tenekecizâde Mustafa Çelebi’nin eseridir. Câmiye bitişik bir kemer üzerinde bulunan Kasr-ı Hümâyun, mimarlık tarihimizde bir şaheserdir.
Yeni Câmi’nin bânîsi olan Hatice Sultan’ın türbesi, câminin sağ tarafında olup, yüksek kubbesi, çinileri, kalem işleri dolayısıyla kıymetli bir binadır. Bu türbede Sultan Dördüncü Mehmed, Sultan Üçüncü Osman, Sultan Birinci Mahmud ve kırka yakın şehzâde ve sultan medfundur. Bunun yanına iki türbe daha ilave edilmiş olup, burada da Sultan Beşinci Murad Han ve birçok şehzâde medfundur.
Hicrî: 08 Cemâziyelâhır 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder