16 Mayıs 2016 Pazartesi

HAZRET-İ MUÂVİYE’NİN KENDİNİ İMTİHÂNI






قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أَفْضَلَ الْإِيمَانِ أَنْ تَعْلَمَ أَنَّ اللهَ مَعَكَ حَيْثُمَا كُنْتَ. (طس)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم  بيوردلر :" كيم آخرته إرتحالمدن صكره بنى قبرمده زيارت أدرسه ، بنى حياتمده زيارت أدن كمسه كبى اولور ."

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak en fazîletli îmân, nerede olursan ol, Allâhü Teâlâ’nın seninle beraber olduğunu (seni görüp gözettiğini) bilmendir.” 
(Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr) 
Hicrî:   11  Receb  1437  Fazilet Takvimi

HAZRET-İ MUÂVİYE’NİN KENDİNİ İMTİHÂNI


Muâviye bin Ebî Süfyân (r.a.), bir cuma günü minbere çıktı. Hutbesinde dedi ki:
“Muhakkak mal bizim malımızdır. Ganîmetlerin de hepsi bizim. Dilediğimize veririz, dilediğimize vermeyiz.”
Kimse ona cevap vermedi. -Üzüntülü hâlde minberden indi- Bir sonraki cuma günü yine minbere çıkıp hutbesinde aynı sözü söyledi. Yine kimse cevap vermedi. Üçüncü cuma günü aynı sözü tekrar edince bir zât çıktı ve dedi ki:
“Hayır, mal bizim; yani ümmet-i Muhammedin ve beytülmalındır. Ganîmet de bizimdir. Malı dînin emrettiği yerden alıp da dînin emrettiği yere vermeyen, onu hak sâhibinden men eden olursa, onu kılıçlarımızla yola getiririz.”
Muâviye (r.a.) minberden indi. Sonra o adamı yanına getirtti. Oradaki topluluk adama ne olacağını merak ettiler. Bilâhare Muâviye’nin (r.a.) huzûruna girdiklerinde adamı tahtta yanına oturtmuş ve ona iltifât etmekte olduğunu görüp hayret ettiler. Hz. Muâviye dedi ki:
“Şu zât beni ihyâ etti, -Allâhü Teâlâ da onu ihyâ etsin-. Ben Peygamber Efendimiz’den (s.a.v.) işittim, şöyle buyurmuşlardı:
“Benden sonra emîrler gelir, -dîne uymayan- söz söylerler, kimse onlara cevap vermez. Onlar maymunların ateşe atıldıkları gibi cehenneme atılacaklardır.”
Ben birinci cuma o sözü söyledim. Kimse bana cevap vermedi. Peygamberimiz’in (s.a.v.) haber verdiklerinden olduğumdan korktum. Sonra ikinci cuma söyledim, yine kimse cevap vermedi. Kendi kendime ‘ben her halde onlardanım’ dedim. Üçüncü cuma söylediğimde bu zât beni ihyâ eyledi, Allah da onu ihyâ etsin. (Taberânî, Kebîr)
Hicrî:   11  Receb  1437  Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder