قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ رَبَّكُمْ وَاحِدٌ
وَأَبَاكُمْ وَاحِدٌ وَلَا فَضْلَ لِعَرَبِيٍّ عَلَى عَجَمِيٍّ وَلَا لِعَجَمِيٍّ
عَلَى عَرَبِيٍّ وَلَا أَحْمَرَ عَلَى أَسْوَدَ وَلَا أَسْوَدَ عَلَى أَحْمَرَ
إِلَّا بِالتَّقْوَى. (طس)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر ."
محقق ربنز بردر ، بابانز بردر . عرابيك
عجمه ، عجميك عرابه بياضيك سياحه ، سياحيك بياضه اؤستونليغى آنجق تقوى ( الله
قورقوسو ) ايله در ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular:
“Muhakkak Rabbiniz birdir, babanız birdir. Arab’ın Acem’e, Acem’in
Arab’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğü ancak takvâ (Allah
korkusu) iledir.”
(Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat)
Hicrî: 02 Rebîulevvel 1439 Fazilet
Takvimi
ÎMÂN EDİP ALLAH’TAN KORKANLARA BEREKET KAPILARI AÇILIR
Takvâ'nın üç mertebesi vardır:
1- Şirkten temizlenerek ebedî azaptan korunmak. Fetih sûresinin 26. âyet-i celîlesi buna işâret eder.
2- Büyük küçük bütün günahlardan sakınmak. A‘râf sûresinin 96. âyet-i celîlesi ile bildirilen takvâ budur.
3- Kalbini Mevlâ'dan meşgul edecek her şeyi terketmek. Âl-i İmrân sûresinin 102. âyet-i celîlesi ile emredilen hakîkî takvâ budur.
Hâsılı takvâ, mertebesine göre âhirette zarar göreceği şeylerden kendini korumaktır. Takvâ sâhibine müttakî denir. (Tefsîr-i Beyzâvî)
Abdullah bin Mutarrif (rahimehullâh):
“Sen iki adamla karşılaşırsın, birinin namazı, orucu, sadakası diğerinden daha çoktur, lâkin diğeri az ameli ile ondan daha çok sevap alır” dedi.
“Bu nasıl olur?” diye sordular. Dedi ki:
“Haramlardan ve haram şüphesi olan şeylerden sakınan kimsenin amelinin sevâbı daha çoktur.” (Tefsir-i Taberî) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Siz şu altı şeyi yapacağınıza söz verin, ben de sizin cennete girmenize kefil olayım:
Konuştuğunuz zaman doğru söyleyin, verdiğiniz sözleri yerine getirin, size bir şey emanet edildiğinde hıyânet etmeyin, namuslarınızı koruyun, gözlerinizi haramdan sakının ve ellerinizi haramdan koruyun.” (Müsnedü'ş-Şihâb)
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Allâhü Teâlâ buyuruyor ki:
“Kulum! Sana farz kıldıklarımı edâ et ki, insanların en âbidi (çok ibâdet edeni) olasın. Sana yasakladıklarımdan uzak dur ki, insanların en verâlısı olasın. Sana verdiğim rızka kanâat et ki, insanların en zengini olasın.” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî)
Hazret-i Ömer (radıyallâhü anh) derdi ki: “Biz (Ashâb-ı Kirâm), bir harâma düşmek korkusuyla dokuz helâli terk ederdik.”
Hicrî: 02 Rebîulevvel 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder