29 Ekim 2017 Pazar

LEZZETLERİ YIKAN, ÖLÜMÜ ÇOKÇA ANINIZ”



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِسْتَعِدَّ لِلْمَوْتِ قَبْلَ نُزُولِ الْمَوْتِ. (ك)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   اؤلوم كلمه دن اؤنجه اؤلومه حضرلانين ."
Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ölüm gelmeden önce ölüme hazırlan.” 
(Hadîs-i Şerîf, Hâkim, el-Müstedrek)
Hicrî:   07 Safer  1439  Fazilet Takvimi 

“LEZZETLERİ YIKAN, ÖLÜMÜ ÇOKÇA ANINIZ”


Dünyâ saâdeti fâni, âhiret mülkü ve devleti ise bâkîdir. Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Eğer dünya tükenecek altın, âhiret ise hiç tükenmeyecek toprak olsa elbette âhireti dünyâ üzerine tercîh ederdim" buyurmuşlardır. Hadîs-i şerîfte: “(Dünya'da) Allâh'ı zikir, ilim öğrenen ve öğreten hâriç dünya ve içindekiler mel‘ûndur (yani Allâhü Teâlâ'dan uzaktır)” (İbn-i Mâce) buyurulmuştur.
Öyle ise akıllı kimse dünyayı âhirete tercîh etmemelidir.
Âhiret saâdeti, ancak takvâ ile kazanılır. Takvâ ise Cenâb-ı Hakk'ın haram kıldıklarından sakınmaktır. Allâhü Teâlâ, takvâyı bütün ümmetlere emretmiş ve Kur'ân-ı Kerîm'de -meâlen-: “.Celâlim hakkı için, sizden evvel kendilerine kitap verilmiş olanlara da, size de Allâhü Teâlâ'dan korkunuz diye tavsiye (emr)etmişizdir...(Nisâ sûresi, âyet 131)" buyurmuştur.
Bütün hayırların aslı ve esâsı takvâdır. Takvâ sâhibi olmalı ve kendini Allâhü Teâlâ'nın huzuruna çıkmaya hazırlamalıdır.
Allâhü Teâlâ'nın huzûruna çıkmaya hazırlanmak, onun emirlerini tutmak, yasakladıklarını terketmek ve ölümü çok anmak iledir. Resûlullah Efendimiz (s.a.v): “Lezzetleri yıkan, yok eden ölümü çokça anınız" buyurmuşlardır. Yine Peygamberimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Kim Allâhü Teâlâ'ya kavuşmayı severse Allâhü Teâlâ da onun huzuruna çıkmasını sever" buyurdular. Ashâb-ı Kirâm:
“Yâ Resûlallâh! Allâhü Teâlâ'nın huzuruna çıkmayı sevmemek ölümü sevmemek değil midir? Hâlbuki hiçbirimiz ölümden hoşlanmayız" diye sordular. Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Bu şöyle olur: -Melekler- mü'min kulu vefâtı sırasında Allâh'ın rahmeti ve mağfiretiyle müjdelerler. Mü'min kul, Allâhü Teâlâ'ya kavuşmayı, Allâhü Teâlâ da onun kendi huzuruna çıkmasını sever. Amma ölen kul, Allâh'ın azâbıyla müjdelendiyse Allâhü Teâlâ'nın huzuruna çıkmak istemez, Allâhü Teâlâ da onu rahmetinden uzaklaştırır, azabına yaklaştırır."
“Akıllı kimse, nefsini hesaba çekip ölümden sonrası için amel işleyendir. Âciz ise nefsinin hevâsına kapılıp sonra da -hiç hayırlı amel işlemeden- Allâhü Teâlâ'nın rahmetini umandır."
(Minhatü's-sülûkşerhu Tuhfetü'l-mülûk, Aynî)
Hicrî:   07 Safer  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder