22 Ekim 2017 Pazar

SILA-İ RAHİM: AKRABA İLE MÜNASEBETİN ADABI



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: تَعَلَّمُوا مِنْ أَنْسَابِكُمْ مَا تَصِلُونَ بِهِ أَرْحَامَكُمْ فَإِنَّ صِلَةَ الرَّحِمِ مَحَبَّةٌ فِي الْأَهْلِ مَثْرَاةٌ فِي الْمَالِ مَنْسَأَةٌ فِي الْأَثَرِ. (ت)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   آقرابالرنزدان كنديلرنى زيارت أده جكنز كمسلرى اؤكرننز . جونكى آقراباي زيارت أتمك ، آئله إيجن ده محبته ، مالده زنكنليكه و اؤمورده اوزامايه سبب اولور ."
Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Akrabalarınızdan kendilerini ziyaret edeceğiniz kimseleri öğreniniz. Çünkü akrabayı ziyâret etmek, âile içinde muhabbete, malda zenginliğe ve ömürde de uzamaya sebep olur.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   28 Muharrem 1439  Fazilet Takvimi 

SILA-İ RAHİM: AKRABA İLE MÜNASEBETİN ADABI


1-    Kişi akrabasını arada bir ziyâret edip, onların hâl ve hatırlarını sormalıdır. Habîb-i Ekrem Efendimiz (s.a.v): “Ey Ebû Zer zaman zaman ziyaret et ki muhabbet artsın.” buyurmuşlardır. O halde akrabaya mümkün ise, haftada bir veya ayda bir yahut yılda bir kere ziyarete gitmelidir. Ziyaret mümkün değilse onlara hediye veya mektub yahut selâm göndermelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Bir selâm göndererek de olsa akrabalarınızın hâlini hatırını sorunuz” buyurdular.
2-    Kendi kabilesi ve yakın akrabasıyla yardımlaşma ve dayanışma içinde olmalıdır. İhtiyaçları için akrabalarına külfet olmamalıdır. Onların üzüntülerine üzülmeli, neşelerine sevinmelidir. Musibet anında taziyeye, sevinçli anında da tebrike gitmeli, bayram günlerinde birbirini ziyaret etmelidirler. Onlar gelince kalkıp güzel yüzle karşılamalı, giderken kapıya kadar uğurlamalıdır.
3-    Akrabasının ihtiyaçlarını yerine getirmelidir. Zira onları reddetmek, işlerini görmemek sıla-ı rahmi kesmektir. Yakın akrabayla görüşmeyi iyi ayarlamalı; çok gidip usandırmamalı veya gitmeyip hasrette bırakmamalıdır. Her gün görüşmekle muhabbetleri azalıp hürmetleri kalkarak münasebetlerin kesilmesine sebep olmasın diye akraba ile komşu olmak iyi görülmemiştir. Hadîs-i şerîfte: “Hak Teâlâ sıla-ı rahim yapanı vasl eder, keseni kat' eder.” buyurulmuştur. Yani: Kim yakın akrabasını ziyaret ve himâye ederek sıla-ı rahim yaparsa Allâhü Teâlâ onun ibâdetlerini kabul eder. Sıla-ı rahimi terk ederse ona gazap eder ve yüz çevirir, demektir.
4-    Babasından sonra amcasını, büyük kardeşini ve dayısını saymalı, onları itaat ve hizmette babası yerinde tutmalıdır. Onlar da, ona şefkat ve merhamette evladı gibi muamele etmelidir.
5-    Annesinden sonra halasını ve teyzesini annesi yerinde tutmalıdır. Onlar da ona ikram ve şefkat etmelidirler.
6-    Akrabanın eziyetlerine katlanıp acı sözlerini yutmalı, hastalarını ziyaret etmeli, cenazelerine gitmeli ve vasiyetlerini tutmalıdır. Çünkü akrabalar birbirinden sıla-i rahim ve ikram beklerler. Aksi halde kırgınlığa sebep olur. Akrabasından belâya uğrayanlara ve onların evlatlarına vefalı olmalıdır.
 (Marifetnâme)
Hicrî:   28 Muharrem 1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder