28 Ekim 2017 Cumartesi

ASHÂB-I KİRÂM’DAN EBÛ ZERR’İN VEFÂTI



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلَامَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلَامٍ. (هـ)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   أى إنسانلر ! سلامى ياينز . يمك يديرينز ، إنسانلر اويقوده إيكن كجه نماز قلنز . ( بويله يابارسانز )  سلامتله جنته كيررسنز ."
Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, insanlar uykuda iken gece namaz kılınız. (Böyle yaparsanız) selâmetle cennete girersiniz.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i ibn-i Mâce)
Hicrî:   06 Safer  1439  Fazilet Takvimi 

ASHÂB-I KİRÂM’DAN EBÛ ZERR’İN VEFÂTI


Ebû Zer Hazretleri, ilk îman edenlerin beşincisidir. Resûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hazretleri: “Allâhü Teâlâ, bana dört kişiye muhabbet eyle, diye buyurdu ve onları sevdiğini haber verdi.” buyurunca: “Onlar kimlerdir?” diye sordular -üç kere- “Biri Ali’dir” dedikten sonra diğerlerini süratle saydı ve “Ebû Zer, Mikdad ve Selman’dır.” buyurdular.
Ebû Zer (r.a.), Hazret-i Osman’ın halifeliği zamanında ondan izin alıp Medîne-i Münevvere civarında Rebeze’ye yerleşti. Oraya bir mescid bina etti. Gelip gidenlere hadîs-i şerifler ve dîni meseleleri öğretmek ile meşgul oldu. Vefâtına kadar Rebeze’de kaldı. Hazret-i Osman, Ebû Zerr’e bir sürü deve ve iki köle verdi ve bir miktar maaş tayin buyurdu.
Ebû Zer (radıyallâhü anh) Hazretleri, bir gün kızına: “Çık, bak kimse görünüyor mu?” dedi. Kızı çıkıp baktı: “Görünürde kimse yok” deyince “Henüz vakit ve saatim gelmemiş” dedi. Bir zaman sonra yine: “Çık, bak gelen var mı?” dedi. Kızı da çıkıp gelenlerin olduğunu görünce içeri girip haber verdi. Ebû Zer: “Gel, beni Kıbleye çevir” dedi. Kıbleye çevrilince Ebû Zer “Bismillâhi ve billâhi ve alâ millet-i Resûlillâhi sallallâhu aleyhi ve sellem” deyip rûhunu teslim etti (M. 653). Kızı çıkıp misafirleri karşıladı.
Bu gelenlerin hepsi meşhurlardan on dört kişi olup onlardan biri Kûfe’nin âlim ve fakîhi olan Abdullah bin Mesud (r.a.), biri de Kûfe’nin ileri gelenlerinden meşhur Mâlik Eşter Nehaî (r.a.) idi. Bu muhterem zâtlar, Mekke’ye giderken Ebû Zerr’i ziyaret için Rebeze’ye uğramışlar ve bu vesileyle onun cenazesinde bulunmuşlardır. “Böyle bir mübarek zâtın cenâzesinde bulunmak, Cenâb-ı Hakk’ın bize hususî bir lütfudur” demişlerdir. İbn-i Mesud (r.a.) bu hâli görünce: “Resûlullah (s.a.v.), Ebû Zer hakkında: ‘Yalnız vefat eyler ve yalnız diriltilir’ buyurmuştu” diyerek ağladı.
Sonra Ebû Zerr’i (r.a.) yıkayıp, kefenleyip ve namazını kılarak defnettikten sonra gitmişler ve hâdiseyi Hazret-i Osman’a (r.a.) haber vermişler. O da Ebû Zerr’in kızını himâyesine almış, çocukları arasına katmıştır ve ona ikramda bulunmuştur.
(Kısas-ı Enbiyâ, A. Cevdet Paşa)
Hicrî:   06 Safer  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder