عَنْ
عَائِشَةَ قَالَتْ: كَانَ إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ لَمْ يَسْجُدْ
حَتَّى يَسْتَوِيَ قَائِمًا. (د)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر :" بيغمبر أفندمز { صلى الله عليه وسلم } ركوعدن باشنى قالدرب
دمدك دوغرلمادان سجده يه كتمزدى ."
“Peygamber Efendimiz (s.a.v.) rükûdan başını kaldırıp dimdik doğrulmadan secdeye gitmezdi.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî: 17 Şaban 1437 Fazilet Takvimi
İLMİHAL: NAMAZLARDA SECDE
Secde, namazın bir rüknü olduğundan farzdır. Namaz kılan kimse, rükûdan sonra secdeye varır: Alnını, burnunu, iki ayağını ve iki eli ile iki dizini yere veya yere bitişik bir şey üzerine koyar. Hak Tealâ Hazretlerine ta’zimde bulunur. Bu secde, her rek’atta birbiri ardınca iki defa yapılır.
Namazda secde için yere alın konulduğu hâlde -bir özürden dolayı- burun konulmasa secde yine câiz olur. Ancak bir özür yoksa mekruhtur. Burun konulduğu hâlde bir özürden dolayı alın konulmasa secde ittifakla câiz olur. Bir özür yoksa İmâm-ı Âzam’a göre mekruh olmakla beraber câizdir. İmameyne göre caiz olmaz.
Bir özür olsa da yanak veya çene ile secde yapılamaz. Alında veya burunda secdeye mâni bir özür bulunsa başı ile îmâ ederek yapılır.
Secdede elleri, dizleri yere koymak sünnettir. Ancak İmâm-ı Züfer, İmâm-ı Şâfiî ve İmam Ahmed’e göre farzdır.
İki ayağın veya bir ayağın parmakları yere konulmadıkça secde câiz olmaz. Muhtar olan kavil (tercih edilen görüş) budur. Bir ayağın yalnız bir parmağını veya ayağın yalnız üstünü yere koymak yetmez.
Rükû ve secde rükünlerinin yerine getirilmiş olması için rükû ve secde denilebilecek kadar bu vaziyetlerde durmak kâfîdir.
Rükûda “Sübhâne Rabbiye’l-azîm” ve secdede “Sübhâne Rabbiye’l-a‘lâ” tesbihlerini okumanın sünnet miktarının en azı üçer kere okumaktır. Ortası beş, kâmili de yedişer tesbih okumaktır. Tek başına namaz kılan beş kereden az okumamaya gayret etmelidir. Fakat imam olan zat, cemaatin rızası bulunmadıkça üçten ziyâde tesbihte bulunamaz. Cemaatı usandırmak, kaçırmak uygun değildir.
Her rek’atta iki secde yapılır. Bunlardan biri kasten terk edilse namaz fâsit olur, bozulur. Sehven terk edilse selâmdan sonra dahi hatırlansa namaza aykırı bir şey yapılmamış ise secdeye varılır, sonra son ka’de iâde edilerek (ettehiyyâtü ve salevat okuyarak) sehiv secdeleri yapılır. (B. İslâm İlmihali)
Hicrî: 17 Şaban 1437 Fazilet Takvimi