29 Şubat 2016 Pazartesi

ALLÂHÜ TEÂLÂ'YA HAMDİN YÜKSEK KIYMETİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: وَمَنْ قَالَ اَلْحَمْدُ للهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ مِنْ قِبَلِ نَفْسِهِ كُتِبَ لَهُ بِهَا ثَلَاثُونَ حَسَنَةً وَحُطَّ عَنْهُ بِهَا ثَلَاثُونَ سَيِّئَةً. (حم)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم  بيوردلر :" إستيرك إيجندن كلرك  ألحمدل الله رب العالمين  دين كمسيه بوندان دولاي اوطوز ثواب يازلر و اونون اوطوز كوناحى سلنر ".
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İsteyerek, içinden gelerek ‘Elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn’ diyen kimseye, bundan dolayı otuz sevap yazılır ve onun otuz günahı silinir. 
 (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
Hicrî: 19  Cemaz,yelevvel  1437  Fazilet Takvimi  

ALLÂHÜ TEÂLÂ'YA HAMDİN YÜKSEK KIYMETİ


Hamd, samîmî olarak ta’zîm ve senâ (yüceltme ve medih) için söylenen sözdür.
Elhamdülillâh, “Ta’zim ve senâya dâir her türlü güzel söz, ezelden ebede Allâhü Teâlâ’ya mahsûstur, ona lâyıktır.” demektir. Ezelden ebede bütün hamdlere: Arş-ı A‘lâ meleklerinin, Kürsî’nin, göklerin, yerin tabakalarının ve sâkinlerinin hamdleri dâhildir. Yine Âdem aleyhisselamdan Peygamberimiz (s.a.v.)’e kadar geçen peygamberlerin, evliyânın ve bütün diğer yaratılmışların hamdleri de dâhildir.
Şimdi bu mânâ düşünülerek “Elhamdülillâh” denilirse Allâhü Teâlâ’ya nihayetsiz hamd edilmiş olur.
Akıl sâhibi her Müslüman’ın, üzerindeki sonsuz ilâhî nîmetleri düşünerek nimetlerin artmasına vesîle olan hamd ile Cenâb-ı Hakk’ın ulûhiyet hakkını, gücü yettiğince edâ etmeğe çalışması vâcibdir.
Îmânın lezzetini kalbinde bulabilmek için dâimâ lisânını Allah’a hamd etmeye alıştırmalıdır. Husûsiyle muvaffak olduğu her hayırlı işin evvelinde ve sonunda hamd etmelidir. Nitekim Tefsîr-i Kebîr’de şöyle geçer:
“Hazret-i Âdem Safiyyullâh’ın (a.s.) mübârek rûhu, cesed-i şerîflerine üflendiğinde, ruh göbeğine ulaşınca aksırdı ve “Elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemin” dedi. Mü’minler de cennete girdiklerinde Cenâb-ı Hakk’ı tesbih ederler ve duâlarının sonuda “Elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn” derler. Bu sebepten Allâhü Teâlâ’nın ni’metlerinin önünde de sonunda da hamd etmek esastır.”
Hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: “Allâhü Teâlâ kuluna bir nîmet verdiğinde o kul “Elhamdülillâh” derse Allâhü Teâlâ da şöyle buyurur: “Şu kuluma bakınız, ona verdiğim az bir ni’mete, âhirette mükâfâtını ebediyyen alacağı (hamd) ile karşılık verdi.”
“Elhamdülillah” arapça olarak sekiz harfdir. Cennetler’in sekiz kapısı vardır. Bir kimse ihlâs ile bu sekiz harfi söylese, yani ‘Elhamdülillâh’ dese Cennet’in sekiz kapısından girmeye lâyık olur. (Şerh-i Dürr-i Yektâ)
Hicrî: 19  Cemaz,yelevvel  1437  Fazilet Takvimi  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder