24 Eylül 2013 Salı

PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN İLK KILDIĞI CUMA NAMAZI



Hadîs-i Şerîf:
وقال النَّبيُّ صلَّى الله عليه وسلَّم: تَجِدُونَ شَرَّ النَّاسِ ذَا الْوَجْهَيْنِ؛ الَّذِي يَأْتِي هَؤُلَاءِ بِوَجْهٍ، وَيَأْتِي هَؤُلَاءِ بِوَجْهٍ)) [متفق عليه
 “İnsanların en şerlisi ikiyüzlü olan (münâfık) kimselerdir ki, (iki sınıf halk arasında) onlara bir yüzle gelirler, bunlara da başka bir yüzle gelirler.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)
Hicrî:18 Zilkâde 1434   •Fazilet Takvim

“YÂ RASÛLULLAH! SAFA GELDİNİZ!’


Fahr-i Kâinat Efendimiz'in Medîne-i Münevvere'ye teşrif edeceğini Medîneliler işitmişlerdi. Her sabah Medîne hâricine çıkar, sıcaklar basıncaya kadar beklerlerdi. Bir pazartesi günü idi; Resûl-i Ekrem ile mağara arkadaşı olan Hazret-i Ebû Bekr’in teşrifleri görüldü. Hemen koştular, Kuba’da kendileri ile müşerref oldular.
Fahr-i Âlem Efendimiz (s.a.v.) Kuba'da üç gün kaldı ve meşhur Kuba Mescidi’ni yaptırdı. Müslüman cemâati için ilk yapılan mescid-i şerif budur. Sonra Hz. Ali de arkadan gelip Kuba'da Resûl-i Ekrem'e kavuştu. Ashâb-ı kiramdan meşhur Selmân-ı Fârisî de Kuba'ya gelip İslâm ile müşerref oldu.
Resûl-i Ekrem Hazretleri (s.a.v.) Rebîü'l-Evvel'in on altısında bir Cuma günü, sabahleyin müslümanlardan yüz kişi ile Kuba'dan ayrılıp Medîne-i Münevvere'ye yürüdüler. Yolda Rânûna denilen derenin üst tarafına indiler. Nebiyy-i Âlî-şân Efendimiz orada pek belîğâne bir hutbe okuyup cuma namazını kıldırdı. Peygamber Efendimiz'in ilk kıldığı cuma namazı budur.
Resûl-i Ekrem Efendimiz o gün Medîne-i Münevvere'yi teşrif buyurdular. O gün müsİümanlar için bayram olmuştu. Her ağızdan "Yâ Resûllallah! Safa geldiniz!" nidası yükseliyor, her yüzde bir sevinç parlıyor, parlak manzumeler okunuyordu. Ensâr-ı kiramdan her biri "Yâ Resûlallah! Benim hanemi şereflendir!" diye niyaz ediyordu; fakat, Peygamber Efendimiz, hiçbirinin hatırı kalmasın diye "Devemi bırakınız, Allâhü Teâlâ tarafından emrolunduğu tarafa gidiyor, bakalım nerede duracak?" buyurdu. Mübarek deve de evvelâ Mâlik bin Neccâr'ın hanesi önündeki boş arsada çöktü, sonra kalkıp Ebû Eyyûb-i Ensârî'nin hanesi önünde çöktü, oradan da kalkıp yine evvelki çöktüğü yere giderek orada durdu.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) “İnşâallah konağımız burasıdır.” diyerek Hazreti Ebû Eyûb’ün hanesini şereflendirdi ve yedi ay kadar o hanede ikâmet buyurdu.
Hicrî:18 Zilkâde 1434   •Fazilet Takvim


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder