18 Eylül 2013 Çarşamba

EN GÜZEL AHLÂKÎ ESASLAR



(Hadîs-i Şerîf:
 “Akrabalarınızdan sıla-i rahimde bulunacağınız kimseleri öğreniniz. Çünkü akrabayı ziyaret etmek, aile içinde muhabbete, malda zenginliğe ve ömürde de uzamaya sebep olur.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:12 Zilkâde 1434   •Fazilet Takvim

EN GÜZEL AHLÂKÎ ESASLAR

En mühim vazifelerimiz, en güzel ahlâkî esaslarımız Nisa Sûresi, 36. âyet-i kerîmesinde tavsiye buyurulmaktadır.
 وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَبِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا
Bu âyet-i kerîme şöyle tefsir edilmiştir:
Ey Müslümanlar!
وَاعْبُدُواْ اللّهَ 
(Allâhü Tealâ'ya ibadet ediniz) onu tevhide; Allâh'dan başka ilah olmadığına inanıp ona itaata, namaz, oruç gibi ibadetlere devam ediniz.
 وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا
(Ve ona hiçbir şeyi şerik koşmayınız) Cenâb-ı Hakk’a âşikâr ve gizli surette hiçbir şeyi ortak ve benzer tutmayınız.
وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا
(Ve anaya, babaya iyilik ediniz) onların haklarına riayet, kendilerine yardım ve hürmet eyleyiniz, onlara duada, teşekkürde bulununuz.
 وَبِذِي الْقُرْبَى
(Ve akrabalara;) kardeşler, amcalar, dayılar gibi yakınınız olan kimseye de iyilikte bulunun, onlarla güzel konuşup görüşünüz.
وَالْيَتَامَى 
(Ve yetimlere) babalarını kaybetmiş, yardıma muhtaç bulunmuş çocuklara da elden gelen yardımı esirgemeyiniz.
 وَالْمَسَاكِينِ
(Ve yoksullara) fakirlere, hiç malları olmayanlara, çalışıp kazanmaktan mahrum bulunanlara da ihsanda bulununuz onların hallerine merhamet ediniz.
وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبَى
(Ve yakın komşuya) size akrabalık veya civar itibariyle yakın olan komşuya da iyilikte bulununuz,
وَالْجَارِ الْجُنُبِ 
(Ve uzak komşuya) da akrabalık veya civar itibariyle uzak bulunsalar bile iyilik ediniz.
وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ
(Ve yanınızdaki arkadaşa) beraber yolculuk yaptığınız kimseye ve beraber ticarette, sanatta veya ilim tahsilinde bulunduğunuz zata veya refikanız olan kadına da iyilik ediniz, ona da ihsanda, iyi muamelede bulununuz.
وَابْنِ السَّبِيلِ
(Ve yolcu olana) yurdundan ayrılmış bulunana, misafir sayılana da yardım ediniz.
وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ
(Ve sağ ellerinizin mâlik olduğu) kölelerinize, cariyelerinize ve hayvanlara güzelce muamelede bulununuz, onlara güçlerinin yetmeyeceği işleri gördürmeyiniz.
 إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا
(Şüphe yok ki, Allâhü Teâlâ, mütekebbir) yakınlarına, komşularına ve diğer insanlara karşı kibir ve azamette bulunan şahsı (ve müftehir olanı) başkalarına karşı övünen şahsı (sevmez) onun bu haline razı olmaz.
Hicrî:12 Zilkâde 1434   •Fazilet Takvim



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder