Hadîs-i Şerîf:
“Allâhü Teâlâ’nın fazlından ve ihsânından isteyiniz. Zira Allâh
azze ve celle kendisinden istenilmesini sever. İbâdetlerin en
faziletlisi (belâ ve sıkıntılar karşısında sabrederek) sıkıntıdan
kurtulmayı beklemektir.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:28 Şevval 1434 •Fazilet
Takvim
HZ. MÛSA ALEYHİSSELÂM
Hz. Mûsa, Mısır’da doğmuştur, Benî İsrail’den İmran’ın oğludur.
İsrâiloğulları, on iki kabile idi. Mısır’da olmaları Mısır'ın eski
ahâlisi olan Kıptîlerin hoşuna gitmiyor, onlara zahmet veriyorlar, çıkıp
gitmelerine de mâni oluyorlardı.
Bir gün Mısır kâhinlerinden biri, “Benî İsrail'den gelecek bir çocuk
Mısır devletinin batmasına sebep olacak” diye Firavun'a, yani Kâbus ibn
Mus'ab adındaki Mısır hükümdarına haber vermiş, Firavun da Benî
İsrail'in yeni doğan çocuklarını öldürmeye başlamıştı. İşte bu sırada
Hz. Mûsa doğdu. Validesi onu bir sandık içine koyarak Nil ırmağına
bıraktı. Bu sandığı Firavun'un zevcesi Âsiye buldu, içinden güzel ve bir
nur hâlinde çıkan masum çocuğu pek sevip kendisine evlat edindi. Hz.
Musa'nın validesi de bir yolunu bularak kendisini yavrusuna sütanne
tâyin ettirdi.
Hz. Mûsa, kendi düşmanının sarayında büyüdü. Şuayb aleyhisselâmın
kızı Safura ile evlendi. Tur dağında Allâhü Teâlâ'nın tecellîsine mazhar
oldu, kendisine peygamberlik verildi. Büyük kardeşi Harun aleyhisselâm
ile beraber Firavun'u dine davet ile emrolundular.
Hz. Mûsa'nın eli ay gibi parlar, elindeki asa da dilediği vakit büyük
bir ejderhâ kesilirdi. Firavun bu mucizeleri sihir sandı, sihirbazları
topladı. Sihirbazlar Hz. Mûsa'nın asa mucizesini görünce bunun bir sihir
olmadığını derhal anladılar hepsi de iman ettiler.
Firavun Hazret-i Mûsa'nın bu mucizelerini gördüğü halde yine iman
etmedi. Nihayet, Musa aleyhisselâm bir gece Benî İsrail'i alıp Mısır'dan
çıktı, Süveyş denizi bir mucize olarak yarıldı, on iki yola ayrıldı.
Benî İsrail'in on iki kabilesi bu yollardan karşı yakaya geçtiler.
Bunları takip eden Firavun ile ordusu ise suların tekrar kapanması
üzerine boğulup gittiler. Yalnız Firavun'un cesedi suların çarpmasıyla
sahile atılmış idi.
Mûsa aleyhisselâm Benî İsrail ile beraber Tih sahrasına gelmişti.
Onları burada bırakan Hz. Musa Tûr dağına gitti. Orada kırk gün kadar
Hak Teâlâ'ya ibâdette, münâcâtta bulundu. Allâhü Teâlâ ile kelam;
konuşma şerefine nail oldu, bu sebeple kendisine Kelîmullah denir. Hz.
Mûsa'ya Tevrat kitabı verildi.
Mûsa aleyhisselâm, Ken'an hududuna yakın bir mahalde yüz yirmi yaşında vefat etmiştir.
Hicrî:28 Şevval 1434 •Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder