Hadîs-i Şerîf:
“İkrâm ve ihsan hususunda evlatlarınız arasında adaletli olunuz.
Ben bir kimseyi (ikram ve ihsanda) tercih edecek olsaydım elbette
kızları tercih ederdim.”
(Hadîs-i Şerîf, Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ)
Hicrî:2 Zilkâde 1434 •Fazilet
Takvim
ABDESTLİ İKEN ÖLEN ŞEHİD OLUR
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v), Enes bin Mâlik'e (r.a.) “Ölüm
meleği, sana abdestli olduğun halde gelirse şehîd olarak ölürsün.”
buyurdular
Bu sebeple Tâbi’în’den Kürz bin Vebere (r.a.) Hazretleri vefât
ettikleri gece midesinde rahatsızlık olmasına rağmen rûhunu abdestli
olarak vermek ve şehîdlik rütbesine ermek için seksen defa abdest
almışlardır.
Abdest, sahibini dünya ve âhiret şerlerinden muhafaza eder, başına gelen sıkıntıları da hafifletir.
Allâhü Teâlâ, Hz. Mûsâ (a.s.)’ya şöyle vahyetti:
“Abdestin yok iken sana bir musîbet gelirse bunu başkasından değil ancak kendinden bil.”
Abdest, her halde mü’minin silahıdır. Mü’min onunla insan ve cin
şeytanlarına karşı mücadele eder, abdest onu hoşuna gitmeyecek hallerden
korur.
Abdullâh bin Ömer (r.anhümâ) Resûlullâh (s.a.v.)’dan şöyle nakletti:
“Kim abdestli olarak gecelerse, onunla beraber bir melek onun için
istiğfâr ederek sabahlar ve şöyle der: Yâ Allâh! Bu kulunu bağışla, zira
o geceyi temiz olarak geçirdi.”
Uyku ölümün kardeşidir. Bir kimse abdestli uyursa rûhu semâya
yükselir. Allâhü Teâlâ’ya secde etmesi için ona izin verilir.
Nitekim
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) hadîs-i şerîflerinde buyurdular ki:
“Kul abdestli olarak uyursa rûhu arşa yükseltilir, rüyası doğru
çıkar. Eğer abdestli uyumazsa rûhu bu mertebeye ulaşamaz, rüyasında
gördükleri karışık olup doğru çıkmaz.”
“Her kim abdestli olarak uyursa, yatağı ona mescid (gibi), uykusu sabahlayıncaya kadar namaz (kılmış gibi) olur…”
Hicrî:2 Zilkâde 1434 •Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder