15 Eylül 2018 Cumartesi

MİRYOKEFALON ZAFERİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ جَاءَ مَسْجِدِي هَذَا لَمْ يَأْتِهِ إِلَّا لِخَيْرٍ يَتَعَلَّمُهُ أَوْ يُعَلِّمُهُ فَهُوَ بِمَنْزِلَةِ الْمُجَاهِدِ فِي سَبِيلِ اللهِ. (ه)
رسول الله  أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم )  بويوردولر   :"  كيم بنم شو مسجدمه آنجق بر خيرى ( علمى ويا عملى ) اؤكرنمك ويا اؤكرتمك إيجن كلرسه ، او كمسه الله يولنده جهاد أدن كبى در ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kim benim şu mescidime ancak bir hayrı (ilmi veya ameli) öğrenmek veya öğretmek için gelirse, o kimse Allah yolunda cihâd eden gibidir.” 
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî:   05  Muharrem   1440  Fazilet Takvimi 

MİRYOKEFALON ZAFERİ
Sultan İkinci Kılıç Arslan, Anadolu Selçuklu tahtına 1155’te geçti. Kısa zamanda kuvvet ve kudretini artırdı, fakat aynı zamanda düşmanları da artmıştı. Bizans sınırlarında, bilhassa Eskişehir taraflarında çoğalan Türkmenler, yurt ve otlak bulmak maksadıyla Denizli, Kırkağaç, Bergama ve Edremit’e kadar Bizans memleketlerine akınlarda bulunuyorlardı. Bizans İmparatoru Manuel, bir yandan bu istilâları durdurmak, diğer yandan da çok kuvvetlenen Kılıç Arslan’ı sarsmak maksadıyla Anadolu’ya yeni kuvvetler gönderdi ve sefer hazırlıklarına başladı. Bunu haber alan Kılıç Arslan, imparatora daha önce yapılan barış anlaşmasının yenilenmesini teklif etti. İmparator birtakım şartlar öne sürünce anlaşma olmadı ve Kılıç Arslan, Denizli’ye kadar uzanan Bizans topraklarına akınlar yaptı.
Sultan İkinci Kılıç Arslan’ın gittikçe artan kudret ve zaferleri artık onu Bizans’la hesaplaşmaya yaklaştırıyordu. İmparator, Selçuklu sultanının kazandığı zaferleri ve kuvvetini endişe ile karşılıyor; Kılıç Arslan’ı ezmek ve bu suretle Türkleri Anadolu’dan çıkarmak için bütün imkânlarını seferber ediyordu. Bu maksatla imparator 1176 yılı ilkbaharında büyük bir orduyla İstanbul’dan yola çıktı. Bu büyük orduda Bizans’ın kendi kuvvetlerinin yanında Frank, Macar, Sırp ve Peçenek askerleri de vardı. Daima ihtiyat ve basîreti elden bırakmayan Kılıç Arslan, imparatora elçi göndererek barışın yenilenmesini tekrar ettiyse de reddedildi. Bizans ordusu Denizli’den yola devam ederek dar ve sarp bir vadiye girdi ve burada sultanın kurduğu pusuya düştü. 17 Eylül 1176 günü Bizans ordusu, bu dar vadide şiddetli bir hücuma uğradı. Bir yandan geçit kapatıldı; diğer yandan da arkada bulunan imparatorun bütün ağırlıkları 50.000 Türkmen tarafından basılarak yağma edildi. Silah, alet ve mücevherat cinsinden sayısız ganîmet ele geçirildi. İmparator, geçidi açmak için bizzat hücuma geçti ise de muvaffak olamadı. Savaş meydanından kaçmaya uğraşan İmparator Manuel, kendi askerlerinin hakaretine uğradı. Artık kurtuluş çaresi kalmayan Manuel, Sultan Kılıç Arslan’a barış teklifinde bulundu.
Zaferden sonra Sultan Kılıç Arslan, başta Bağdat Abbasî halifesi el-Müstadî’ Biemrillah olmak üzere, bütün İslâm hükümdarlarına birer fetihnâme göndererek, Bizans’a karşı kazandığı bu büyük zaferi müjdelemiştir. Bu zafer İslâm dünyasında, bilhassa Bağdat’ta büyük sevinç meydana getirmiştir. 
(Yedikıta Dergisi, Temmuz 2015)
Hicrî:   05  Muharrem   1440  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder