30 Eylül 2018 Pazar

ŞAM MÜFTÜSÜ ABDURRAHMAN İMÂDÎ EFENDİ (rah.)



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ سَرَّهُ أَنْ يَجِدَ طَعْمَ الْإِيمَانِ فَلْيُحِبَّ الْمَرْءَ لَا يُحِبُّهُ إِلَّا لِلهِ عَزَّ وَجَلَّ. (حم)
رسول الله  أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم )  بويوردولر   :"  هر كمى إيمانين لزتنى آلمق سونديررسه سودكنى الله إيجن سوسين ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Her kimi îmânın lezzetini almak sevindirirse, sevdiğini Allah için sevsin.” 
(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî:   20   Muharrem   1440  Fazilet Takvimi 

ŞAM MÜFTÜSÜ ABDURRAHMAN İMÂDÎ EFENDİ (rah.)

Abdurrahman bin Muhammed el-İmâdî el-Hanefî ed-Dımaşkî, fıkıh, tefsîr, hadîs vesâir ilimlerde, yaşadığı asrın büyük âlimlerindendir. Sultan Dördüncü Murad Han zamanında, Şam müftülüğü vazîfesinde bulunmuştur. İnsanlar, müşkillerini çözmek husûsunda kendisine başvururlardı.
15 Eylül 1570’te Dımaşk’da doğdu. Yedi yaşında iken pederi vefât etti. Asrının büyük âlimlerinden ilim tahsil ederek kemâle erdi ve akranlarını geçti.
Şerîat ve hakîkat ilimlerini kendinde birleştirmiş olup, 1605 senesinde Hacda iken Nakşibendî şeyhi Seyyid Sıbğatullâh el-Hindî’ye intisâb etmiştir.
1608 senesinde Şibliyye Medresesine müderris tayin olundu. 1614’te Selîmiye, 1622 senesinde de Süleymâniye medresesi müderrisliğine ve sonra Şam müftülüğüne tayin olundu. 1624 senesinde müftî iken haccetti. Bundan sonra ilim ve fazîleti bütün cihana yayıldı. Rivâyet olunduğuna göre kendisinin bir mes’elede verdiği fetvâ Şeyhulislâm Yahyâ Efendi’ye arzolunduğunda cevabı beğenerek fetvâ kâğıdının yanına “Meselenin cevabı Allâme kardeşimizin verdiği gibidir” yazmıştı. Sultan Dördüncü Murad Han’ın imâmı Yusuf Efendi, İmâdî merhûmu çok sever, ona hürmet ederdi. Karşılıklı şiirler gönderirlerdi. Asrının edîb ve şâirlerinden pek çoğu onun hakkında medhiyeler yazmışlardır. 24 Ağustos 1641’de vefât etti.
Şeyh Muhammed el-Kâmilî anlattı: Vefât eden bir adamı Şeyh İmâdî’nin türbesi yakınına defnettiler. Sâlihlerden bir zât o adamı rüyasında gördü. “Allâhü Teâlâ sana ne muâmele etti?” diye sordu. Adam: “Beni kabre defnettiklerinde azâb melekleri alıp götürmek istediler. Bu sırada Abdurrahman Efendi’yi gördüm, önlerinde durarak: “Onu bırakın, Allâhü Teâlâ katında onun için şefâatçi oldum” dedi. Onun şefâatiyle beni bıraktılar, azâbdan kurtuldum.
Bazı Eserleri: Hediyyetü İbnü’l-Imâd li-ubbâdi’l-ıbâd (Namaz ve ahkâmına dâirdir), el-Müstetâ‘ mine’z-zâd (Menâsik-i Hacca dâir eseri), er-Ravzatü’r-reyyâ fî-men düfine bi-Dâriyyâ, Tefsîr-i Keşşâf’ın bazı kısımlarına yazdığı hâşiyeler 
(müsvedde halinde kalmıştır).
Hicrî:   20   Muharrem   1440  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder