قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَسْمَعَ اللهُ
عَزَّ وَجَلَّ دَعْوَتَهُ وَيُفَرِّجَ كُرْبَتَهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ
فَلْيُنْظِرْ مُعْسِرًا أَوَلِيَدَعْ لَهُ. (هب)
رسول
الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر ." الله تعالى نين دعالرنى قبول أتمسنى ،
دنياده و آخرتده صقنطى دان قورطارماسنى إستين كمسه ، فقير بورجلويه مهلت ورسين ويا
آلاجاغندان وازكجسين ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular:
“Allâhü Teâlâ’nın, duâlarını kabul etmesini, dünyada ve âhirette
sıkıntıdan kurtarmasını isteyen kimse, fakir borçluya mühlet versin veya
alacağından vazgeçsin.”
(Hadîs-i Şerîf, Beyhakî, Şuabu’l-Îman)
Hicrî: 02 Muharrem 1439 Fazilet
Takvimi
ZENBİLLİ ALİ EFENDİ VE SULTAN SELİM HAN
Osmanlı âlimlerinden Müftü Zenbilli Ali Cemâlî Efendi, Edirne'ye gitmek üzere yola çıkan Yavuz Sultan Selim Han'ı uğurlamıştı. Geri dönerken elleri bağlanmış dört yüz kişi gördü ve hallerini sordu.
“Bunlar, sultanın emrine karşı gelip ipek satın alan tüccarlardır. Hâlbuki sultan bu işi yasaklamıştı” dediler.
Zenbilli Ali Efendi hemen dönüp at üzerinde padişaha yetişti ve dedi ki:
“Elleri bağlı bazı adamlar gördüm. Eğer murâdınız bunları öldürmek ise bu Allah katında helâl değildir” dedi. Padişah gazablandı ve:
“Ey Efendi, âlemin nizâmı için, âlemin üçte ikisini öldürmek helâl değil midir?” diye sordu.
Müftü: “Evet, lâkin bu ancak dünyada büyük fitneler bulunduğu vakittir. Bunların hâli öyle değildir” dedi.
Sultan: “Benim emrime isyandan büyük fitne ve fesat olur mu?” deyince Müftü: “Bunlar sultanın emrine karşı gelmemişlerdir. Çünkü ipek hususunda emînler tayin etmişsiniz. Bu ipek ticaretine izin verildiğine delâlet eder” cevabını verdi.
Sultan: “Ben sana saltanat işlerine itiraz etmek vazifen değildir, demedim mi?” deyince, Müftü: “Bu âhirete âit işlerdendir. İkaz etmek benim vazifemdir” dedi ve selâm vermeden huzûrdan ayrıldı.
Sultan Selim Han huzursuz olarak bir müddet olduğu yerde atı üzerinde tefekküre daldı. Maiyetindeki devlet erkânı da hayrette kaldılar. Bir müddet sonra padişah, suçlu dört yüz kişinin tamamını affedip saldı. Edirne şehrine vardığında Müftü Zenbilli Ali Efendi'ye:
“Anadolu ve Rumeli kazaskerlik makâmını sana ısmarladım. Bildim ki sen sözlerinde hak üzeresin” dedi.
Lâkin Müftü Hazretleri kâdılık rütbesini bir mazeret beyan ederek kabul etmedi. Yavuz Sultan Selim Han, Zenbilli Ali Efendi'nin dünya makâmına rağbet etmediğini görerek çok sevindi ve ona beş yüz altın hediye gönderdi. (Şakâiku Nu‘mâniyye, Taşköprîzâde)
Hicrî: 02 Muharrem 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder