قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا يَدْخُلُ رَجُلٌ اَلْجَنَّةَ لَا يَأْمَنُ جَارُهُ بَوَائِقَهُ. (حم)

رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   قومشوسو شرندن أمين اولماديغى كمسه جنته كيره مز ."

Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Komşusu şerrinden emin olmadığı kimse cennete giremez.” 

(Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)

Hicrî:   20  Zilhicce 1438  Fazilet Takvimi 

ALLÂME SEYYİD ŞERÎF CÜRCÂNÎ

İmâm Suyûtî, Tabakât-ı Nühât kitâbında der ki: Seyyid Şerîf Cürcânî (rahmetullâhi aleyh), şark beldelerinden çıkan âlimlerin en seçkinlerindendir.
Seyyid Şerîf, Nakşibendiyye tarikatındandır. Reşahât ve Nefahâtü'l-Üns'de yazdığına göre, kendisi Silsile-i Sâdât-ı Nakşibendiye'nin on altıncı halkası Hâce Alâeddîn-i Attâr Hazretlerine bağlı idi.
Seyyid Şerîf Hazretleri demiştir ki: “Şeyh Zeyn Külâl Hazretlerine kavuşmasam, Allâhü Teâlâ Hazretlerini bilmez idim.”
Seyyid Şerîf Hazretleri, Hâce Alâeddîn Attâr'a, “Bizi ashâbınızdan bir kimseye sipâriş eyleyiniz ki, sizin mübârek meclisinize münâsebetim olsun” deyince, Seyyid Hazretlerini Mevlânâ Nizâmeddîn Hâmûş'un hizmetine verdi.
Bir gün Seyyid Şerîf Hazretleri, dersten sonra Mevlânâ Nizâmeddîn Hâmûş'un meclisinde murâkabeye vardı. Kendini bir hal kapladı, başından sarığı yere düştü. Mevlânâ Nizâmeddîn Hâmûş oturduğu yerden kalkıp, sarığı Seyyid Şerîf'in başına koyduktan sonra bu hâlin hikmetini sordu. Seyyid Şerîf Hazretleri şöyle cevap verdi:
“Hayli zamandır tahsil ettiğim zahirî ilimlerin benden kaldırılmasını ümid ediyordum. Hamdolsun sohbetiniz bereketiyle bu mana ele geçti, az zamanda ma‘lumat endişesinden kurtuldum, gönlümün murâdı hâsıl oldu.”
Seyyid Şerîf, Allâme Sa‘düddîn Teftâzânî ile Emîr Timur meclisinde pek çok ilmî mübâhaselerde bulunmuştur. Tasnîf ettiği eserleri doğu ve batıya yayılmış olup dâimâ okunmaktadır. Ta'rîfât, Şerh-i Miftâh, Şerh-i Mevâkıf, Şerh-i Ferâiz, Şerh-i Çağminî, Hâşiye-i Mutavvel ve Hâşiye-i Tecrîd en meşhûr eserlerindendir.
Elliden fazla kitap telif etmiştir. Hicret-i Nebeviyye'nin 740. senesinde (mîlâdî 1339) Esterabâd vilâyetindeki Cürcan'da doğdu. Hicrî 814'de (1411) vefat etti.
(Şakâiku Nu’maniyye terc. ve zeyli, Mecdî Efendi)

Hicrî:   20  Zilhicce 1438  Fazilet Takvimi 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"