Hadîs-i
Şerîf:
"Muhakkak Allâhü Teâlâ, yeryüzündekilerin duâsından dolayı
kabirdekilere dağlar kadar rahmet verir. Dirilerin ölülere hediyeleri
onlar için istiğfar ve sadakadır."
(Hadîs-i Şerîf, Kenzü 'l-Ummâl)
Hicrî:24 Muharrem 1435
•Fazilet Takvimi
KABİR AZÂBINDAN KURTULUŞ
Günahkârlara kabir azabı ittifakla haktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
"Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe yahut cehennem çukurlarından bir çukurdur." buyurmuştur.
Diğer bir hadîs-i şerîfte de: "Kabir, âhiret menzillerinin evvelidir.
Kim ondan kurtulursa sonraki daha kolay olur. Eğer kurtulamaz ise ondan
sonrası daha şiddetli olur." buyurulmuştur. Fakîh Ebu'l-Leys merhûm
şöyle buyurdu:
"Her kim kabir azâbından kurtulmak isterse dört şeye devam etsin, dört şeyden de uzak dursun. Devam edeceği dört şey şunlardır:
Namazlarını (vaktinde ve ta'dil-i erkân ile kılarak) muhafaza etmek, Sadaka vermek,
Kur'ân-ı Kerîm okumak ve çok tesbih (Allâhü Teâlâ'yı zikir) etmektir.
Muhakkak tesbih kabri aydınlatır ve genişletir.
Kaçacağı dört şey de şunlardır:
Yalandan,
Hıyânetten,
Koğuculuk yapmaktan ve vücudunda ve elbisesinde idrardan sakınmaktır.
Hadîs-i Şerîfte "İdrar (sıçramasın)dan sakınınız. Zîrâ kabir azâbının
çoğu ondandır." buyurulmuştur.
BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR
Selçukluların kurucusu Selçuk
Bey vefatına yakın oğullarını huzuruna çağırdı ve oğlu Aslan Bey'e bir
ok vererek kırmasını istedi. Aslan Bey bu oku kırdı. İki oku bir arada
verdi, ikisini de kırdı. Daha sonra oğluna bir deste ok verdi ve bunları
kırmasını istedi. Oğlu bu okları kıramayınca oğullarına şu nasihatte
bulundu: "Eğer birbirinizden ayrılırsanız şu bir veya iki ok gibi
mahvolur gidersiniz. Ama birlik olur bir demet ok gibi olursanız ayakta
kalırsınız. Kimse sizi yenemez."
Hicrî:24 Muharrem 1435
•Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder