21 Ocak 2025 Salı

MÜSLÜMANLARIN HAKLARINA RİÂYET ETMENİN LÜZUMU


 

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: كَبُرَتْ خِيَانَةً أَنْ تُحَدِّثَ أَخَاكَ حَدِيثًا هُوَ لَكَ بِهِ مُصَدِّقٌ وَأَنْتَ لَهُ كَاذِبٌ. (د)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : رجب ، الله تعالى نيك آي ؛ شعبان ، بنم آيم ؛ رمضان ، أمتميك آيدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Mümin kardeşine söylediğin bir sözde, o (sana güvenip) sözünü tasdik ederken senin ona yalan söylemen, (ona karşı yaptığın) ne büyük ihânettir.”

(Sünen-i Ebû Dâvûd)

Hicrî:  21  Receb    1446  Fazilet Takvim

 

 

MÜSLÜMANLARIN HAKLARINA RİÂYET ETMENİN LÜZUMU

 

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, şöyle buyurmuşlardır: “Müslümanın, Müslüman kardeşi üzerindeki hakkı beştir: Selâm verdiği zaman ona mukâbele ederek selâmını almak, hastalandığı zaman onu ziyaret etmek, vefat ettiği zaman cenazesinde bulunmak, davet ettiği zaman icâbet etmek, aksırdığı zaman ‘Yerhamükellâh’ demektir.”

Davete icâbette bazı şartlar vardır. “İhyâu Ulûmi’d-Dîn” isimli eserde, “Eğer davette ikram edilecek yemek, şüpheli bir yemek ise o davete icâbet edilmemelidir.” diye yazılıdır. Yine davet edilen mekânda ipek örtüler, gümüş kap-kacak var ise veya duvarlarında canlı suretleri resmedilmişse veya davette çalgı aletleri çalınıp dinleniyorsa, oyun eğlence gibi dinin yasak ettiği fiiller işleniyorsa oraya da gidilmemelidir. Yine davet sahibi zalim, bidat sahibi, fâsık veya şerli bir kimse ise ya da daveti, sırf insanlara gösteriş için yapıyorsa, o davete icabet etmek uygun değildir. “Şir‘atü’l-İslâm” kitabında, “Riyâ ve gösteriş kastı ile yapılan davetlere icâbet edilmemelidir.” diye yazılıdır. “Muhît” isimli fıkıh kitabında ise “Bulunduğu mahalde çalgı, oyun, eğlence olan ve davetlilerin içki içtiği sofralara oturulmaz.” diye yazılıdır. “Metâlib” kitabında da, “Kendisinde bu mahzurların olmadığı bir davete, bir mümin muhakkak icâbet etmelidir. Gerçi bu zamanda bu mâniaların olmaması zordur” diye yazılıdır...

Hasta ziyareti de sünnettir. Eğer hasta kimsenin, kendisine bakacak, ihtiyaçlarını görecek kimsesi varsa onu ziyaret etmek sünnettir. Eğer kimsesi yoksa onu ziyaret etmek, Müslüman kardeşleri üzerine vacip olur.

Cenaze namazında hazır bulunmak lâzımdır. Hattâ bir adım bile olsa arkasından yürüyerek ölenin hakkına riâyet etmelidir. Yine cuma namazına, beş vakit namazda ve bayram namazlarında cemaate devam etmek İslâm dininin zarûrî emirlerindendir. Sonra kalan vaktinizi, yalnız kalarak, Mevlâ’yı zikir için ayırabilirsiniz. (Mektûbât-ı Şerîfe, Fazilet Neşriyat, c. 1, m. 265)

Hicrî:  21  Receb 1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder