قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: إِنَّ الشَّيْطَانَ يَجْرِي مِنِ ابْنِ آدَمَ مَجْرَى الدَّمِ. (ق)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق شيطان ، قانيك ( بدنده ) دولاشديغى كبى دولاشر ( يعنى اونون وسوسه و هيله سى ، إنسانيك بتون اوزوولارينه اولاشر ) . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak şeytan, kanın (bedende) dolaştığı gibi insanın damarlarında dolaşır (yani onun vesvese ve hilesi, insanın bütün uzuvlarına ulaşır).”
(Müttefekun Aleyh)
Hicrî: 22 Receb 1446 Fazilet Takvim
ŞEYTANI TANIYIP HİLELERİNDEN SAKINMAK
Şeytan, Allâhü Teâlâ’nın düşmanıdır. Allâhü Teâlâ’nın emrine mahlûkattan ilk isyan eden odur.
Allâhü Teâlâ, kullarına ibadet ve tâatte bulunmalarını; günahlardan ve isyandan kaçınmalarını; gizli ve açıkta, dâima Şeytan’la muharebe ve mücâhede etmelerini emretmiştir. Allâhü Teâlâ, İblis’in Âdem aleyhisselâm’a düşmanlık yaptığını ve onun zürriyeti hakkında da kötülüğü kastettiğini bildirmiştir.
Şeytan, insanoğlu uyuduğu zaman uyumaz; gaflet ettiği zaman gafil olmaz, unuttuğu zaman unutmaz. O, ibadet ve tâatlere mâni olmak veya onların sevabını azaltmak, günahları da işletmek üzere gizli ve âşikârda, var gücüyle dâima çalışır. Aldatma, kandırma ve tuzak kurmada aslâ boş durmaz, zayıflık göstermez.
Şeytan’ın asıl maksadı, kendisi Cehennem’e atılırken insanları da kendisiyle beraber Cehennem’e götürmektir. Nitekim Fâtır Sûresi’nin 6. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “Muhakkak Şeytan, sizin düşmanınızdır. Siz de onu düşman tutun. Çünkü o, etrafında toplananları ancak Cehennemlik olmaları için çağırır.” buyurulmuştur.
İnsan, şeytanın hilelerinden aslâ gafil olmamalı, yaptığı her işin, iyi mi yoksa kötü mü olduğuna dikkat etmelidir. Gizli ve açıkta, onun vesveselerine kapılmamak için bütün gayretini sarf etmelidir. Bununla beraber, ona karşı yardım etmesi için dâima Allâhü Teâlâ’ya dua etmelidir. Bu düşmana karşı kendisinin, Allâhü Teâlâ’ya muhtaç olduğunu, Allâhü Teâlâ’nın güç ve kuvveti ve yardımı olmadan galip gelemeyeceğini bilmelidir. Mümin ancak böyle yaparak, Şeytan’a karşı, Allâhü Teâlâ’nın izni ile galip geleceğini bilir ve ümitsizliğe düşmez.
Kul, kıymeti anlatılamayacak kadar büyük olan kulluk makamında bulunduğunun idrâki içinde sebât etmeli, ibâdet ve taatte, zikir ve fikirde gevşeklik göstermemelidir. Şeytan’ın şerrinden, hile ve tuzaklarından kurtuluş ancak Allâhü Teâlâ’nın fazlı ve rahmetiyle mümkündür. Allâhü Teâlâ, bizleri ve bütün Müslümanları, Şeytan’ın ve onun avenelerinin şerrinden muhafaza eylesin. Âmîn.
Hicrî: 22 Receb 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder