16 Ocak 2025 Perşembe

TAKVÂ VE TEVEKKÜL


 

جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللهِ أَوْصِنِي قَالَ: عَلَيْكَ بِتَقْوَى اللهِ فَإِنَّهَا جِمَاعُ كُلِّ خَيْرٍ. (طص)

بر كمسه ، رسول الله أفندمزه ( صلى الله عليه وسلم ) كلدى و ‘ يا رسول الله ! بانه بر تاوسيه ده بولونون .’ ده دى : رسول الله ( صلى الله عليه وسلم ) ، صنه ، تقواي ( الله تعالى دان قورقماي ) توصيه أديورم . زيرى تقوى ، بتون خيرلرى كندسنده طوبلار ، بيوردولر . "

Bir kimse, Resûlullah Efendimize (s.a.v.) geldi ve ‘Yâ Resûlallah! Bana bir tavsiyede bulunun.’ dedi:  . Resûlullah (s.a.v.), ‘Sana, takvâyı (Allâhü Teâlâ’dan korkmayı) tavsiye ediyorum. Zira takvâ, bütün hayırları kendisinde toplar’ buyurdular.”

(Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr)

Hicrî:  16  Receb    1446  Fazilet Takvim

 

 

TAKVÂ VE TEVEKKÜL

 

Allâhü Teâlâ, Ahzâb Sûresi’nin 1 ilâ 3. âyet-i kerîmelerinde Resûlullah (s.a.v.) Efendimize, takvâyı, Cenâb-ı Hak’tan başka her şeyden yüz çevirmeyi ve her husûsta Allâhü Teâlâ’ya tevekkül etmeyi emrederek buyurmuştur ki -meâlen-: “Ey o şânı yüce olan Peygamber! Allah’tan korkmaya devam et ve kâfirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphe yok ki Allâh, Alîm ve Hakîm’dir. Ve sana Rabb’inden vahyolunana tâbi ol! Muhakkak ki Allâh, her ne yaparsanız hakkıyla haberdardır. Ve Allâh’a tevekkülde bulun. Vekil olarak Allâh kâfidir.”

Takvâ, hakikat yolunun temelidir. Kalbi, Allâhü Teâlâ’dan alıkoyan şeylerden temizlemeye, hakikat yoluna ulaşmaya vesiledir. Tevekkül ise bu yolda pek güzel bir azık ve yoldaştır.

Takvâ, velî zâtların gözcüsü ve koruyucusudur; her nefeslerinde, sükûnet ve hareketlerinde, onları, Allah’tan başka şeye meyletmekten veya onunla beraber başkasına bağlanmaktan alıkoyar. Velî zâtlar her şeyin, Allâhü Teâlâ’nın kudretine bağlı olduğunu, onun dilemesiyle meydana geldiğini ve her şeyde onun hükmünün geçerli olduğunu, takvâ ile bilirler.

Takvâ, kulu, yapılması câiz olmayan şeylerden alıkoyan bir gemdir; Allâhü Teâlâ’nın râzı olduğu şeylere yönlendiren bir dizgindir, yapılması emrolunan şeylere sevk eden bir kamçıdır, kulu azâba götürecek şeylerden koruyan sağlam bir kaledir, günah hastalıklarına karşı bir şifadır. Cenâb-ı Hakk’ın kerem bahçesine ulaştıran bir vesiledir, Allâhü Teâlâ’nın affına ve ihsanına kavuşturan bir vasıtadır.

Tevekkül ise evvela itikad husûsunda Ehl-i Sünnet üzere bulunmak, dinimizin emirlerini yerine getirerek güzel ahlâka sahip olmak, Allâhü Teâlâ’nın ezeldeki taksîmine ve takdîrine râzı olmak, sonra da kulluğun icabını güzelce yaparak Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda boyun eğip yalvarmaktır.

Hicrî:  16  Receb 1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder