9 Ocak 2025 Perşembe

İHLÂS-I ŞERÎF SÛRESİ’NİN FAZİLETİ


قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: ‏قُلْ هُوَ اللهُ أَحَدٌ تَعْدِلُ ثُلُثَ الْقُرْآنِ. (حم)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : ‏قُلْ هُوَ اللهُ أَحَدْ ... ( إخلاص سوره سى ) قرآن كريميك أؤجده برينه معادلدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Kulhüvallâhü ehad… (İhlâs Sûresi), Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birine muâdildir.”

(Müsned-i Ahmed)

Hicrî:  08  Receb    1446  Fazilet Takvim

 


İHLÂS-I ŞERÎF SÛRESİ’NİN FAZİLETİ

 

Enes bin Mâlik (r.a.) şöyle anlatmışlardır: Hayber Yahûdîleri, Peygamber Efendimize (s.a.v.) gelerek “Bize Rabb’inden, onun vasıflarından haber ver.” dediler. Bunun üzerine İhlâs Sûresi nâzil oldu. Bu sûre-i celîlede, Allâhü Teâlâ’nın sıfatları, en hâlis bir tarzda beyân edilmiştir.

İhlâs Sûre-i Celîlesi, Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birine denktir. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Sizden biriniz, her gece Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birini okumaktan nasıl âciz kalır? Hâlbuki gece İhlâs Sûresi’ni okuyan kimse, o gece Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birini okumuş (gibi) olur.” buyurmuşlardır. Dolayısıyla bu sûre-i celîleyi üç defa okuyan, Kur’ân-ı Kerîm’in tamamını okumuş gibi sevap alır.

Bu husûsta birçok hadîs-i şerîf vardır: “Kim bu sûre-i celîleyi üç defa okursa, Kur’ân-ı Kerîm’in tamamını okumuş gibi olur. Kim otuz defa okursa, dünya ehlinden hiç kimse, sevap bakımından ona denk olamaz, ancak daha fazla okuyan hariç. Kim iki yüz defa okursa Firdevs Cenneti’nde dilediği yerde yurt tutar. Her kim bu sûre-i celîleyi hânesine girerken okursa fakirlik ondan uzaklaşır.”

Kur’ân-ı Kerîm’in bir nazmı (okunan lafızları), bir de manası vardır. İkisinden de sevap hâsıl olur. Nazm-ı şerîfin okunuşundan dolayı olan sevap, âzâların hissesidir. Mananın düşünülmesinden, tefekküründen hâsıl olan sevap da kalbin hissesidir. İşte İhlâs-ı şerîfi bir defa okumanın sevabının, Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birini okumanın sevabına muâdil olması, bu ikinci kısım hakkındadır, denilmiştir. Zira Kur’ân-ı Kerîm’in üç maksadından birisi, tevhîd ilmi olup bu sûre ise, sırf Allâhü Teâlâ’nın tevhîdine dâirdir. Bu sûre-i celîleyi okuyan, tevhîde dâir olan âyet-i kerîmeleri, manalarını düşünerek okumuş gibi olur.

Allâhü Teâlâ, sırf keremiyle, meşakkat olmayan bazı ibadetlere, yine aynı cinsten kat kat meşakkatli olan ibadetlerin sevabından daha çok sevap vermektedir. Nitekim bazı zamanlarda ve bazı mekânlarda yapılan bir ibadete, başka zaman ve mekânlarda yapılandan daha fazla sevap tahsis edilmiştir. Bunların hepsinde ancak Hz. Allâh’ın bildiği hikmetler vardır. Bize düşen, fırsatları ganimet bilmektir.

Hicrî:  08  Receb 1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder