19 Ocak 2025 Pazar

HASETTEN SAKININIZ!


 

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: فِعْلُ الْمَعْرُوفِ يَقِي مَصَارِعَ السُّوءِ. (هب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : خير إشلمك ( إيلك يابمق ، صاحبنى ) كوتى حللره دوشمكدن قورور . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Hayır işlemek (iyilik yapmak, sahibini), kötü hâllere düşmekten korur.”

(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Hicrî:  19  Receb    1446  Fazilet Takvim

 

 

HASETTEN SAKININIZ!

 

Haset (kıskançlık), kötü ahlâkların en çirkini ve en fenasıdır. Kalbî ve mânevî hastalıkların en acısı ve en zararlısıdır. Nitekim Nisâ Sûresi’nin 32. âyet-i kerîmesinde –meâlen-: “Allâh’ın, bazınıza diğer bazınızdan fazla verdiği şeyleri (başkasında olup da sizde olmayanı) temenni etmeyin...” buyurulmuştur. Yani Hazret-i Allâh’ın, bazınıza diğerinden fazla olarak bahşettiği şeyleri onlardan yok olup da onun size intikâl etmesini temenni etmeye kalkışmayınız, birbirinizin malına, makamına vesâir nimetlerine göz dikmeyiniz.

Zira bu gibi temenniler, evvelâ haset, nefsaniyyet ve düşmanlık uyandırır. İkinci olarak Hazret-i Allâh’ın takdir ve taksimine razı olmadığını gösterir. Üçüncü olarak da kendi hakkında takdir edilmeyen bir şeyi temenni etmek, kaderdeki hikmete razı olmamak olur ve beyhûde bir elemdir. Başkası hakkında çalışmasının karşılığı olarak takdir edileni, çalışmaksızın kuru kuru temenni etmek; tembelliktir, vakti boşa harcamaktır. Öyleyse hakkına razı olup kısmetine kanaat etmelidir. Başkalarına haset edip nimetlerinin yok olmasını temenni etmemelidir.

Âyet-i kerîmenin devamında, “Ve Allâhü Tealâ’dan, fazlını (onun lütfunu) isteyiniz.” buyurulmuştur. Evet, onun rahmet hazineleri hudutsuzdur. Birbirinizin mal ve servetine, makam ve mevkiine göz koymaktan ise Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve ihsanına sığınınız, ondan, meşru şeyler talep ediniz. Bir hadîs-i şerîfte beyan olunduğu üzere, bir kimsenin malını veya mevkiini talep etmemelidir. “Yâ Rabbi! Eğer hakkımda hayırlı ise bana öyle bir mal, öyle bir mevki ihsan buyur.” diye duada bulunmalıdır. Şüphe yok ki Allâhü Teâlâ, her şeyi hakkıyla bilir. Bunun içindir ki Hz. Allah, insanları, hikmeti icabı tabakalara ayırmış; bazılarını, sahip oldukları istidat vesaire sebebiyle, diğer bazıları üzerine üstün kılmıştır. Artık buna itiraza, buna haset etmeye, bunun haksız yere yok olmasını temenni etmeye kimsenin hakkı, salâhiyeti yoktur.

Hicrî:  19  Receb 1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder