قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: اِغْسِلُوا ثِيَابَكُمْ وَخُذُوا مِنْ شُعُورِكُمْ وَاسْتَاكُوا وَتَزَيَّنُوا وَتَنَظَّفُوا. (ج)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : ألبسلرينزى يقاينز ، ساجنزى ، صاقالنزى قصالتنز ، مسواق قللاننز ، ( قلق قيافتنزى دوزلترك ) سوسلننز ، بدننزى ( كرلردن تمزليه رك و كوزل قوقولر سوره رك ) تمز طوطونوز . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Elbiselerinizi yıkayınız, saçınızı, sakalınızı kısaltınız, misvak kullanınız, (kılık kıyafetinizi düzelterek) süsleniniz, bedeninizi (kirlerden temizleyerek ve güzel kokular sürerek) temiz tutunuz.”
(Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 11 Receb 1446 Fazilet Takvim
İSLÂM DİNİ TEMİZ OLMAYI EMREDER
İslâm dini, maddî ve manevî taharete; temizliğe büyük ehemmiyet vermiştir. Maddî ve manevî temizlik birbirinden ayrılmaz. Hattâ bunlardan her biri -mesela abdest- bir bakımdan maddî ise diğer bakımdan manevîdir. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Muhakkak Allâhü Teâlâ güzeldir, güzeli sever. Temizdir, temizliği sever...” buyurmuşlardır. Dinimizin bizlere emrettiği başlıca maddî temizlikler şunlardır:
- Herhangi bir sebeple kirlenen vücudu, elbiseyi veya bir yeri, su ile temizlemek esastır. Bu temizlik, temizlenecek şeyin hâline göre farz, vacip, sünnet veya müstehab olabilir.
- Namaz kılabilmek için abdest almak ve icap edince gusletmek farzdır.
- Yüzde, kulakta, burunda, tırnaklarda, saç ve sakalda bulunan kirleri gidermek, saçları taramak, insanların nefretine meydan vermemek sünnettir.
- Her Müslümanın haftada bir defa olsun vücudunu yıkaması müstehabdır. Cuma gününde yıkanmak daha faziletlidir. Çünkü cuma günü, Müslümanların bayramıdır, bir araya geldikleri kıymetli bir zamandır. O günde her yönüyle temiz olmak pek güzeldir.
- Uzayan tırnakları ve fazla uzayan bıyıkları kesmek müstehabdır. Koltuk altını ve kasıkları tıraş etmek müstehabdır. Bunlar, haftada bir veya on beş günde bir temizlenmelidir. Kırk gün kadar geciktirmek, tahrîmen mekruhtur.
LATİFE: HEPİMİZ UYUYACAĞIZ
Umumiyetle lüzumsuz sözler konuşan biri, yine bir mecliste alâkasız bir bahis açıp uzata uzata konuşmaya başlamış. Orada bulunanların çoğu, meselenin münasebetsizliğinden ve uzatılmasından, gayr-i ihtiyarî uyuklamaya başlamışlar. O kimse de konuşmasını kesip sükût etmiş. Biri, kendisine neden sustuğunu sorunca da uyuyanları uyandırmak istemediğini söylemiş.
Soran kişi de şöyle demiş: “O cihetten aslâ endişeniz olmasın. Konuşmanıza biraz daha devam ederseniz, göreceksiniz ki hepimiz uyuyacağız.”
Hicrî: 11 Receb 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder