قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ كَثُرَ كَلَامُهُ كَثُرَ
سَقَطُهُ وَمَنْ كَثُرَ سَقَطُهُ كَثُرَ كِذْبُهُ وَمَنْ كَثُرَ كِذْبُهُ كَثُرَتْ
ذُنُوبُهُ وَمَنْ كَثُرَتْ ذُنُوبُهُ كَانَتِ النَّارُ أَوْلَى بِهِ. (كنز)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."
جوق قونوشانيك حاطه سى جوق
اولور . حطه سى جوق اولانيك يالانى جوق اولور . يالانى جوق اولانيك كوناحى ده جوق
اولور . كوناحى جوق اولان كمسيه ده جهنم ( جنتدن ) دها لايقدر ."
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Çok konuşanın hatası çok
olur. Hatası çok olanın yalanı çok olur. Yalanı çok olanın günahı da
çok olur. Günahı çok olan kimseye de cehennem (cennetten)daha lâyıktır.”
(Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 13 Muharrem 1438 Fazilet Takvimi
NİZÂMÜLMÜLK
Asıl adı Kıvâmüddîn Hasan bin Ali olan Nizâmülmülk, Büyük
Selçuklu devleti sultanı Alparslan’ın vezirlerindendir. Vefâtından
sonra oğlu Melikşâh’ın da veziri olmuştur. Melikşâh, bütün devlet
işlerini Nizâmülmülk’e havâle edip ona Atabeğ unvânını vermişti.
Nizâmülmülk, âlim, dindâr, cömert, âdil ve yumuşak huylu, suçluları
çok bağışlayan, az konuşan bir kimse idi. Meclisi âlim ve sâlih
insanlarla dolup taşardı.
İslam şehirlerinde medreseler yaptırarak ilmin yayılmasına hizmet
etmiştir. Bağdad, Nisabur, Tus, Isfahan Nizâmiye medreselerini binâ
etmiştir.
Tasavvuf ehline çok hürmet ve ihsanda bulunurdu. Sebebini sordular,
dedi ki: Eskiden bir beyin hizmetinde iken bir derviş bana “Sana fayda
verecek olana hizmet et. Yarın köpeklerin parçalayacağı kimseye hizmet
etme” dedi. Ben onun bu sözünü anlayamadım. Hizmetinde olduğum beyin
iri, vahşi köpekleri vardı. Bir gece yalnız başına dışarı çıktığında
köpekleri onu tanıyamayıp parçaladı. Dervişin sözünün manasını ve keşif
ehlinden olduğunu anladım. Bundan sonra dervişlere hizmet etmeye
başladım, himmetlerinin bana erişeceğini ümîd ediyorum.
Sünnet üzere okunan ezânı işittiğinde meşgûl olduğu işten el çekerdi.
Hadîs derslerine iştirâk eder ve “Ben böyle yüce ilimlerin ehli
olmadığımı bilirim. Amma kendimi Resûlullâh’ın hadîslerini taşıyanlar
kervanına katmak istiyorum” derdi.
M. 1092 / H. 485 senesi Ramazân-ı şerifinde iftâr ettikten sonra atla
yola çıktı. Nihâvend yakınlarında bir köye ulaştıklarında “Burası
Hazret-i Ömer zamanında Ashâb-ı Kirâmdan çoklarının şehîd düştükleri
yerdir. Onlardan olanlara müjdeler olsun” dedi. Bu sırada derviş kılıklı
sapık bir Bâtınî elinde bir kase ile yanına yanaştı ve ikrâm etmek
istediğini söyledi. Nizâmülmülk elini uzattığında kalbinden
hançerleyerek şehîd etti. (Rahmetullâhi aleyh) (el-Vâfî bi’l-vefeyât)
Hicrî: 13 Muharrem 1438 Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder