20 Ekim 2016 Perşembe

RIZKI HELÂLDEN ARAMAK FARZDIR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ مِنْ أَطْيَبِ مَا أَكَلَ الرَّجُلُ مِنْ كَسْبِهِ. (د)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."    كشنيك يديكى أك تمز ( أن هلال ) شى ( آلن ترى ، أل أمكى ايله ألده أتديكى ) قزانجدر ."
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kişinin yediği en temiz (en helâl) şey (alın teri, el emeği ile elde ettiği) kazancıdır.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvud)
Hicrî:   15  Muharrem   1438  Fazilet Takvimi 

RIZKI HELÂLDEN ARAMAK FARZDIR


Müslümanların helâl rızık temin etmek için çalışıp gayret etmeleri pek mühim bir vazifedir. Bir hadîs-i şerîfte: “Her Müslüman üzerine helâli aramak vâciptir.” buyurulmuştur. Çünkü bir Müslüman, mükellef olduğu bazı vecîbeleri ancak kazanç sayesinde yapabilir. Bu vecibelerin yapılması kuvvete ve sıhhate bağlıdır. Kuvvet ve sıhhat ise gıdâya vesâir ihtiyaçlara bağlıdır. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) “İbâdet on kısımdır: Bunların dokuzu helâl kazançtır. Kalan biri ise diğer ibadetlerdir.” buyurmuşlardır.
Helâl yoldan kazanıp helâlinden yemek mühimdir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) “…Haram lokma yiyen kimsenin kırk gün namazı kabul olunmaz” buyurdular.
Bir şeyin helâl veya haram olması, ya Kur’ân-ı Mübîn’in âyetleri ile veya Peygamberimiz’in (s.a.v.) hadisleriyle veya müçtehidlerin icmâı ile sabit olur. Helâl mi, haram mı olduğu bir delil ile açıkça sabit olmayan şeyler de şüpheli olup terketmek lazımdır.
Haram olan şeyleri yapmak ise günahtır, dünyada da ahirette de azâba sebeptir. Haram olan şeylerin zararları çoktur. Şüpheli olan şeylerde insanın harama düşme tehlikesi vardır. Binâenaleyh ihtiyatlı olan ve hakkı ile takvâ sahibi bulunan bir insan, şüpheli şeylerden uzak durur.

OSMANLI’DA HÎLEKÂRLARA VERİLEN CEZALAR

Osmanlı Devleti’nde gıda maddeleri satışına ve imâlatına gösterilen ehemmiyeti verilen cezalardan anlamak mümkündür. Meselâ:
Gıda maddelerini stoklayıp İstanbul’a az gelmesine sebep olanlara kale hapsi cezası verilmiştir. (1781)
Nizamnameye uymayarak taşradan gelen meyve ve sâireyi pahalı satan dört manav Limni adasına sürülmüştür. (1791)
Bozuk ekmek çıkaran üç fırıncı Limni’ye, bir fırıncı Seddülbahir kalelerine ve bir okka yirmi dirhem eti yirmi paraya (yani fahiş fiyatla) satan kasap Seddülbahir’e sürgün edilmiştir. (1794)
Hicrî:   15  Muharrem   1438  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder