قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ: اِسْتَنْزِهُوا مِنَ الْبَوْلِ فَإِنَّ عَامَّةَ عَذَابِ الْقَبْرِ
مِنْهُ. (قط)
" إدرار ( صجراممسن ) دان صاقننز . زيرى قبر عذابنين جوغى
اوندان در ."
“İdrar (sıçramasın)dan sakınınız. Zîrâ kabir azâbının çoğu ondandır.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Dârekutnî)
Hicrî: 23 Zilhicce 1436 Fazilet
Takvimi
“KABİR AZABI HAKTIR”
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Benî Neccâr kabilesinin hurmalığına girdi. Orada câhiliye devrinde ölen Benî Neccâr’ın erkeklerinin (azab görmelerinden dolayı çıkan) seslerini işitti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) telaşla oradan çıktı ve Ashâbına kabir azabından Allâh’a sığınmalarını emretti. (Müsned-i Ahmed)
Hz. Âişe kabir azabın(ın hak olup olmadığın)ı Resûlüllâh’a (s.a.v.) sormuş, Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Evet, kabir azabı haktır.” buyurmuşlar. Hz. Âişe (r.anhâ) “Bundan sonra Resûlullâh’ın (s.a.v.) her namazdan sonra kabir azabından Allâhü Teâlâ’ya sığındığını gördüm.” dedi.
Ebu’l-Leys es-Semerkandî Hazretleri Tenbîhu’l-Gâfilin isimli eserinde bu hadîsi naklettikten sonra şöyle nasihatte bulunmuştur:
“Her Müslümanın kabir azabından Allâhü Teâlâ’ya sığınması ve kabre girmeden önce sâlih amellerle hazırlık yapması lazımdır. Bunları yapmak dünyada, hayatta iken gayet kolaydır. Fakat kabre girdikten sonra bir sevap elde etmek için izin istese bile kendisine izin verilmez. Hasret ve pişmanlık içinde kalır.
Akıllı bir Müslümanın ölülerin hâlini düşünmesi lazımdır. Ölüler iki rekât namaz kılmak, bir defa “Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Resûlüllâh” demek veya bir defa Allâhü Teâlâ’yı tesbih etmek için izin isteseler onlara asla izin verilmeyecektir. Onlar da, günlerini gaflet ve tembellik içinde geçiren dirilere hayret edeceklerdir.
Kardeşim, vaktini zayi etme. Çünkü vakit senin sermayendir. Sen sermayen elinde olduğu müddetçe kâr elde edebilirsin. Âhiret sermayesinin bu gün pek bir kıymeti yoktur. Fakat öyle bir gün gelir ki o günde ondan daha kıymetli bir şey bulunmaz. Âhiret sermayesini çoğalt. Zira o günde bu sermayeyi elde etmeye gücün yetmez.
O kıyamet günü için muhtaç olacağımız hazırlığa muvaffak kılmasını Allâhü Teâlâ’dan niyaz ederiz. Tekrar dünyaya dönmeyi isteyip de izin verilmeyen ve pişman olanlardan olmaktan da Allâhü Teâlâ’ya sığınırız.”
Hicrî: 23 Zilhicce 1436 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder