قَالَ
صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَتُفْتَحَنَّ
الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ
ذَلِكَ الْجَيْشُ. (حم)
"قوسطانتنيه ( استانبول ) ألبتته فتح اديله جكتر اونى فتح ادن
امير نه كوزل امير ( قوماندان ) او آسكر نه كوزل آسكردر ."
“Kostantıniyye (İstanbul) elbette fethedilecektir. Onu fetheden
emîr ne güzel emîr (kumandan); o asker ne güzel askerdir!”
(Hadîs-i
Şerîf, Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî: 11 Şaban 1436 Fazilet
Takvimi
İSTANBUL’UN FETHİ
Gazi Sultan Mehmed Han gece ve gündüz İstanbul’un hisar ve
surlarını yerle bir ettiği halde fetih müyesser olmayınca, Veliyüddin
oğlu Ahmed Paşa’yı “Fethin nasip olup olmayacağını” sorması için Şeyhi
Akşemseddin hazretlerine gönderdiler.
Akşemseddin hazretleri “Allâh’ın inayeti ile fetih müyesser olacaktır.” dedi.
Sultan bu müjdeye kanaat getirmeyerek, Ahmed Paşa’yı: “Fethe daha
zaman var mıdır? Lütfedip gününü tayin buyursunlar!” diye tekrar
gönderdiler. Şeyh hazretleri murakabeye varıp Ahmed Paşa’ya şöyle
dediler: “İnşallah, yarın sabah ricalullahın himmetiyle, falan mahalden
hisara hücum edilsin. Allâh’ın izni ile fetih müyesser olup, şehrin içi
tekbir sadaları dolar. Sen de o zaman padişah ile birlikte bulun” diye
cevab verdiler.
Gerçekten, nasıl tayin buyurdularsa, vaki’ oldu. Padişahın kalbi şeyhin muhabbeti ile doldu.
Padişah hazretleri, kendileri ile at süren Veliyüddin oğlu Ahmed
Paşa’ya: “O sırların kâşifi olan büyük velinin bizim zamanımızda yaşamış
olmasının sevinci bu fethin sevincinden daha fazladır” dedi ve fetihten
hemen sonra, Akşemseddin hazretlerine mürid olmak istedi. Şeyhi razı
olmayınca, üzüldü ve şöyle buyurdular:
“Acayip haldir. İsti’dadı bilinmeyen, olur olmaz insanları irşada
kabul buyurursunuz da, bizi terbiyeden çekinirsiniz.” Bunun üzerine
Akşemseddin hazretleri:
“Dervişlik lezzeti alınırsa, saltanattan el çektirir de memleketin
işleri bozulur. O takdirde, hem siz ve hem biz vebale gireriz. Yüce
Allâh’a hamdolsun, irşadınız tamam olmuştur. Sultanlar sulhu, adaleti
sağlamalıdır.” diye nasihatte bulundular.
O gecenin son çeyreğinde Şeyh hazretlerini davet edip sabah oluncaya
kadar sohbet ettiler. Sabah namazını Şeyh ile birlikte kıldılar.
Padişah hazretleri, Şeyh hazretlerinin meclisinden gönlü teselli bulmuş olarak döndüler. (Solakzâde Tarihi)
Hicrî: 11 Şaban 1436 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder