29 Ekim 2013 Salı

YÛŞA TEPESİ; CEBEL-İ YÛŞA



Hadîs-i Şerîf:
 Peygamberler kabirlerinde diridirler namaz kılarlar. 
 (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ebî Ya’lâ)
Hicrî:24 Zilhıcce 1434   •Fazilet Takvim

YÛŞA TEPESİ; CEBEL-İ YÛŞA

Yûşa tepesi Beykoz’un kuzeyinde 195 metre rakımlı bir tepe olup üzerinde bir câmi ile Hazret-i Yûşa aleyhisselâmın kabr-i şerîfleri vardır. Tepenin zirvesinden Karadeniz ile boğaz tamamen latîf bir manzara halinde görülmektedir. Dağın kuzey eteğinde Âb-ı Hayât nâmında bir menba vardır. Kuzeybatı eteğinde ve deniz sâhilinde Macar tabyası, güneyinde Anadolukavağı bulunmaktadır. Yürüyerek bir saatte çıkılabilir.

Buradaki mescid Sultan Üçüncü Osman’ın sadrazamı Mehmed Saîd Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kitâbesinde câmiin 1169’da Şeyh Muhammed bin Murâd-ı Nakşibendî’nin delâleti ile yapıldığı yazmaktadır. Zamanında buraya hademe ve postnişîn dahi tayin edilmişti. Kabrin yanındaki kitâbede ise burada ‘Yûşa bin en-Nûn’ aleyhisselamın medfun olduğu yazılıdır. Cami, Sultan Abdülazîz zamanında yanmış ve tamir görmüştür. Tepenin eteğinde Fatih Sultan Mehmed’in Tokad’ın fethedildiğini haber aldığı bahçe; Tokat Bahçesi vardı.
Hicrî:24 Zilhıcce 1434   •Fazilet Takvim

Yuşa Tepesi, Anadolu Kavağı, İstanbul


Yuşa Tepesi, İstanbul Anadolu kıyısında Anadolu Kavağı'nda bulunan ve denizden 200 metre yükseklikte bulunan ve Hz.Yuşa Peygamber'in mezarı olduğu rivayet edilen bir tepedir.

Anadolu Kavağı ve Beykoz'a yolu düşenlerin mutlaka uğraması tavsiye edilen ve muhteşem boğaz manzarasına sahip olan Yuşa Tepesi, Çamlıca Tepesi'nden sonraki İstanbul'un ikinci en yüksek tepesidir.

Yuşa Tepesi'nde Hz.Yuşâ Türbesi, Çeşme ve Camii bulunmaktadır. Buradaki uzun türbenin Hz.Yuşa Peygamber'in mezarı olduğuna inanılmaktadır.

Yuşa Tepesi, tarihte her zaman kutsal bir yer olarak kabul edilmiş ve çeşitli uygarlıklar tarafından burada kendi dinlerinin mabet ve tapınakları inşa edilmiştir. İlkçağlarda bu alanda Zeus tapınağının bulunduğu ve Bizans döneminde ise bu tapınağın Hagios Michael adında bir kiliseye çevrildiği rivayet edilmektedir. 1509 yılındaki büyük depremde bu yapıtların yıkıldığı rivayet edilmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise bu tepeye, 1755 yılında Sadrazam 28.inci Çelebizade Mehmet Sait Paşa tarafından  bir mescit yaptırılmıştır. Aynı zamanda burada bulunan ve halk arasında Yuşa Peygamber’e (a.s.) ait olduğu düşünülen mezarın etrafına bir duvar çekilmiştir.

Yuşa Camii ise Sultan Abdülaziz dönemindeki yangından sonra 1863 yılında aslına uygun olarak yenilenmiştir.

1990'lı yıllardan sonra burada Beykoz Müftülüğünün öncülüğünde başlayan ve 2000'lerde de devam eden çalışmalarla, görevli lojmanları, kültür evi, kütüphane, yemekhane, şadırvan gibi sosyal ve kültürel amaçlı müştemilat inşa edlmiş, camii ve çevresi önemli ölçüde tadil edilerek ihya ve imar edilmiştir.

Anadolu Kavağı'nda bulunan Yuşa Tepesi'ne ulaşım için en pratik ve hızlı yol; Üsküdar'dan kalkan 15A no.lu Anadolu Kavağı otobüslerine binmek ve Doğu Kapısı Durağında indikten sonra Yuşa Tepesi'ne yürümektir.

Anadolu Kavağına ulaşım için ayrıca; Eminönü'nden günde 3 defa kalkan şehir hatları vapurları ile Sarıyer'den her saat başı hareket eden tekneler kullanılabilir.

Üsküdar'a ulaşım için ise; Eminönü, Kabataş veya Beşiktaş'tan Üsküdar'a vapurla (www.sehirhatlari.com.tr) geçilebilir. Üsküdar ile Anadolu Kavağı arası yaklaşık 30 kilometredir.

İstanbul Beykoz Yuşa Tepesi


Beykoz İlçesi'nde, İstanbul'un denize en yakın ve en yüksek tepesi Yuşa Tepesidir.(200 metre).
Burada gömülü olan zatın Yuşa Peygamber olduğuna inanılmaktadır.
Bu inanışı doğruluyacak hiçbir belge olmamakla birlikte, yine de halk arasında buraya büyük bir ilgi vardır.
Yuşa Tepesi’ndeki bu türbe her türlü sıkıntı ve dilek için ziyaret edilmekte ve adak adanmaktadır.
Türbedeki Mezarın uzunluğu yaklaşık 17metredir(nedeni: nerede yattığı tam bilinmediği için veya büyüklüğüne duyulan saygıdan)
Daha sonra dilekleri gerçekleşenler adaklarını geciktirmeden yerine getirmektedir.
Burada ki yapıları ve camiiyi 3.Osman ın sadrazamlarından 28.Çelebizade Mehmet Said Paşa yaptırmıştır.
ama çeşitli depremler ve yangınlarla çok fazla tahrip olmuştur.
Günümüzdeki yapılar 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından onartılmıştır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder